Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4863 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 16578 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : İstanbul 4. İş MahkemesiTarih : 19.7.2006No : 668-624 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların maddi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının tümden reddine,2-Dava, iş kazası sonucu geçici sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı işçinin maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkin olup, yargılama sırasında davacı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını artırmış ve ayrıca dava dilekçesinde yer almayan manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Mahkemece, maddi tazminat ve ıslah dilekçesi ile talep edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. HUMK.’nun 83. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de,yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak, davacı peşin harç yanında başvuru harcınıda yatırarak yeni bir talepde bulunması hallerinde ise bir ek dava olarak nitelendirilme hali olayımız dışındadır. Somut olayda, davacı işçi tarafından konusu maddi tazminat olan bir dava açılmış olup, bu davanın yargılaması sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat miktarını artırdıktan sonra ayrıca manevi tazminat isteğinde de bulunmuştur. Islahta dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle “davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken manevi tazminata hüküm kurularak söz konusu ıslaha değer verilmesi hatalı olmuştur.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların manevi tazminata ilişkin hükme yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 20.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.