Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4825 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6294 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Denizli 1. İş MahkemesiTARİHİ: 22/02/2006NUMARASI: 2004/330Davacı, murisinin SSK'lı sigortalılığı ile çakışmayan sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti ile ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimitarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacıların murisi M. Z.'in sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği 01.01.1986 tarihi ile ölüm tarihi olan 29.09.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve davacılara 01.10.2003 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden muris M. Z.'in verdiği 19.03.1986 tarihli bildirge üzerine davalı Kurumca 01.01.1986 tarihi itibariyle kayıt ve tescil edildiği, murisin 14.052 m² zirai arazisinin bulunduğu, 24.11.1999 tarihinde Ziraat Odasına kayıtlı olduğu, sattığı ürün bedelinden 12.07.2002 tarihinde prim kesintisi yapıldığı, 23.03.1987-27.03.1987 tarihleri arasında 3 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olduğu, murisin ölümü üzerine davacıların başvurusu davalı Kurumca kabul edilerek 01.01.1986-29.09.2003 tarihleri arasındaki prim borçlarının taksitler halinde davacılardan tahsil edildiği ancak davalı Kurumca S.S.K.'na tabi çalışmanın öğrenilmesi üzerine sigortalılığın 22.03.1987 tarihi itibariyle terkin edildiği, 01.01.1986-22.03.1987 tarihleri arasında sigortalılık konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır.Gerçekten tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamıdaki kısa süreli çalışmaların 2926sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulü gerekeceği Dairemizin giderek Yargıtayın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda murisin S.S.K.'na tabi çalışması 3 gün kısa süreli olup 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortallık iradesi sona ermemiş olup, murisin sahip olduğu zirai arazi miktarı, ziraat odası kaydı, muhtarlıkça düzenlenen belge ve zabıta araştırması zirai faaliyetinin tescil tarihinden ölüm tarihine kadar devam ettiğini gösterdiğinden muris M. Z.'in 01.01.1986 tarihi ile ölüm tarihi olan 29.09.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir.Mahkemece muris M. Z.'in 01.01.1986-29.09.2003 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğu 23.03.1987-27.03.1987 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi 3 günlük süre dışında 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun kabulü ile ölüm aylığı koşullarının tartışılması gerekirken, aksi düşüncelere davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.