Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4820 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6463 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Manisa İş MahkemesiTarih : 20.03.2006No : 640-312 Davacı, 16.04.1996-28.05.2004 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı kabul edilerek tahakkuk ettirilen borcun ve Kurum işleminin iptaline, 01.07.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak, aylıkların ödeme tarihleri itibariyle yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 20.03.2006 günlü oturumda tefhim edilen kısa kararda “Davacının sigortalılığının sona erdiği 16.04.1996 tarihinden sonraki döneme ilişkin Bağ-kur primlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğinin tespitine”, gerekçeli kararda ise “Davacının sigortalılığının sona erdiği 16.04.1996 tarihinden sonraki döneme ilişkin Bağ-kur primlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin tespitine” karar verildiğinin yazıldığı, bu haliyle kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve Kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurumun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 20.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.