Mahkemesi : İstanbul 5.İş MahkemesiTarih : 20.12.2005No : 833-1054 Davacı iş kazası onucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacının maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiştir.Uyuşmazlık, tazminat miktarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan aylıkla karşılanmayan zararının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Davacının, davalıya ait unlu mamuller imalat işyerinde hamurkar yardımcısı olarak çalışırken elini hamur kesme makinasına kaptırarak % 5.1 oranında malul kaldığı, 20.4.2000 tarihinde işe girdiği halde davalı işverence işe girişinin kazadan sonra S.S.K.’na bildirildiği, ücret bordrolarında adının bulunmadığı, davacı işçinin kaza tarihinde toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğine ilişkin bir belge bulunmadığı halde, mahkemece hükme dayanak tutulan hesap raporunda fırın işyerlerinde uygulanan ücret skalaları üzerinden ücret ödeneceği ilkesi gereği Özgıda İş ve Tek-Gıda İş Sendikaları ile Ekmek Sanayi İşverenleri Sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde hamurkar yardımcıları için kararlaştırılan ücret esas alınarak tazminat hesabı yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.2822 sayılı Yasa’nın, 9/1. maddesinde, Toplu İş Sözleşmesinden, bu sözleşmenin imzalanması tarihinde, taraf sendikaya üye olan işçiler ile Toplu İş Sözleşmesinin tarafı İşçi Sendikasına sözleşmenin imzası tarihinde üye olmamakla birlikte ayrıca, imza tarihinden sonra işyerine girip de üye olmayanların ancak anılan sendikaya dayanışma aidatı ödemek suretiyle mer’i sözleşmeden yararlanabilecekleri; 2821 sayılı Kanunun 31/3 maddesinde de işverenin, işyerindeki işçiler arasında sendikaya üye olan ve olmayanlar arasında ücret, ikramiye, prim ve para gibi sosyal yardım konularına ilişkin hükümler dışında bir ayrım yapmaksızın toplu iş sözleşmesini uygulayacağı bildirilmiştir. 2822 sayılı Yasa’nın 11. maddesine göre ise üyelerinin sayısı, bağlı olduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunu temsil eden işçi sendikalarından en çok üyeye sahip olan sendikanın yapmış olduğu bir Toplu İş Sözleşmesini Bakanlar Kurulu, o iş kolunda işçi veya işveren sendikaları veya ilgili işverenlerden birinin veya Çalışma Bakanının talebi üzerine, Yüksek Hakem Kurulunun görüşünü aldıktan sonra tamamen veya kısmen zorunlu değişiklikleri yaparak o işkolunun toplu iş sözleşmesi bulunmayan diğer işyerlerine veya bir kısmına teşmil edebileceği öngörülmüştür.Yapılacak iş; davacının ve davalı işverenin iş kazası tarihinde toplu iş sözleşmesi tarafı olan sendikaların üyesi olup olmadıkları, Özgıda İş ve Tek-Gıda İş Sendikası ile Ekmek Sanayi İşverenleri arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi ile ilgili olarak Bakanlar Kurulunca verilen bir teşmil kararı bulunup bulunmadığını araştırmak, bu araştırma sonucunda davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanacağının anlaşılması halinde şimdi olduğu gibi hesaplama yapılarak tazminata hükmetmek, davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmayacağı sonucuna varılması halinde ise hamurkar yardımcısı olarak çalışan emsal işçisinin alabileceği ücretin fırıncılar odasından sorularak belirlenen ücret üzerinden hesap raporu almak suretiyle 20.12.2005 tarihli kararla davacı yararına hüküm altına alınan maddi tazminatı geçmemek kaydıyla sonuca gitmektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 8.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.