Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen icra takipleri nedeniyle maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davalı Kurum tarafından 1995/34, 10455, 2256, 5255, 7742, 2755 ve 1996/2013, 6481, 3899, 8336, 9609, 7569, 506, 6410 Esas sayılı icra takipleri nedeniyle davacının maaşına haciz konulması işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa" ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece resen nazara alınır.(HMK 1. madde). İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde ve 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 70. maddesinde, bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.Somut olayda; dava konusu haciz işleminin dayanağı olan borcun davacının eşinin Kuruma ait olan taşınmazı kiralamasından kaynaklandığı, davacının yukarıda bahsi geçen 5510, 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamında Sosyal Güvenlek Kurumu ile arasında bir ilişki bulunmadığı, davaya konu ihtilafın davacının eşi ile davalı Kurum arasında kurulan özel hukuk ilişkisinden meydana geldiği anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgularda yanılgıya düşülerek, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekirken; işin esasına girilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir../..O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.