Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4717 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12862 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Balıkesir 1. İş MahkemesiTARİHİ: 17/05/2007NUMARASI: 2005/1362-2007/761Davacı, 29.1.1986-30.3.1995 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 29.01.1986-30.03.1995 tarihleri arasında 1479 sayılı yasaya göre Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.Davacının 20.04.1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayanılarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, zorunlu sigortalılığının vergi kaydının silindiği 29.01.1986 tarihine kadar devam ettiği, bu tarihten sonra ise vergi, meslek kuruluşu ve Esnaf ve Sanatkar Sicili kaydının bulunmadığı, Başka bir anlatımla, zorunlu sigortalılık koşullarını yitirdiği anlaşılmaktadır.Gerçekten; Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 25/a maddesi olup,gelir vergisi mükellefiyetini gerektiren faaliyetin sona ermesi durumunda zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı sona erer.Davacının Esnaf ve Sanatkar Sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarında üye kaydı da bulunmadığından yanı yasanın 25/b maddesine göre de sigortalı sayılması mümkün değildir.Ancak, davacının önceden Bağ-Kur’a tescili bulunduğundan, Kurumca hiçbir araştırma yapılmaksızın davacı tarafından 4247 sayılı Yasa'ya göre yapılan başvuru kabul edilmiş ve davacı zorunlu sigortalı sayılarak 31.12.1996 tarihine kadar olan prim borçları 29.08.1997 tarihinden itibaren kuruma ödenmiş ve Kurum tarafından da kabul edilerek uzun süre (7 yıl) kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun, davacıya sigortalı olduğu inancını verdikten sonra yaptığı yanlışlığın farkına vararak sigortalılık süresini indirmesi iyi niyetten uzaktır. Yargıtay H.G.K.’nun 01.10.1997 gün, 1997/10-578 E., 1997/758 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere; Davacının, Sosyal Güvenlik Hukuku ilkeleri ve Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin uygulanmasının zorunlu bir sonucu olarak zorunlu sigortalı kabul edilmesi gerekir.Mahkemece, davacının 4247 sayılı yasaya göre, sonrasında da zorunlu sigortalı sayılarak primleri tahsil edilen 29.01.1986-30.03.1995 döneminde sigortalı olarak kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.