Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4587 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 21602 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Yozgat 1. Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTARİHİ: 14/11/2006NUMARASI: 1280-1275Davacı, SSK.'lı süreleri hariç 1.3.1986 ile dava tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 01.03.1986 ile dava tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalı olduğu hizmetleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu Yasa'ya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan, re’sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ile birliği, T. Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosya içeriğinden, davacının 01.03.1986 tarihinde 2926 sayılı Yasa gereğince tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 01.09.1985-04.02.1987 tarihleri arasında 514 gün, 26.01.1989-01.04.1989 tarihleri arasında 56 gün, 11.04.2005-12.04.2005 tarihleri arasında 2 gün Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi çalışmalarının bulunduğu ve primlerinin ödendiği, 24.11.2004 tarihinden beri ziraat odası kaydının bulunduğu, kooperatif kaydının olmadığı Kurum tarafından tescil tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edildiği görülmüştür. Sosyal Güvenlik Sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup gerek 506 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gerekse 2926 sayılı Yasa'nın 2. maddesine göre davacının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışması mümkün değildir. Çifte sigortalılık veya çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle bir durumda önceden başlayıp devam eden sigortalılığa değer verilerek sorun çözüme kavuşturulmaktadır. Somut olayda, davacının önceden başlayan sigortalılığı 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılık olduğundan 01.03.1986 tarihli tescil işleminin davalı Kurumca iptaline ilişkin işlem doğru olmakla tarım Bağ-Kur sigortalılığında geriye doğru tescil mümkün bulunmadığından 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın başlatılabilmesi için prim yatırılması veya aynı Yasa'nın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yoluyla prim kesintisi yapılması ya da Kuruma yeniden müracaatın bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davacının Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi çalışmalarının sona erdiği 04.02.1987 tarihinden sonra tarım Bağ-Kursigortalılığı için tekrar Kuruma müracaatı bulunmadığı gibi, tarım Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin olarak sadece 29.06.2006 ve 30.06.2006 tarihlerinde prim ödemesi bulunduğu ve Bağ-Kur prim tevkifatlarına ilişkin belge mevcut olmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacıya varsa ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak, buralardan ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek ve 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtildiği üzere tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmak gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.