Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4402 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 6794 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Çorlu İş MahkemesiTARİHİ: 31/12/2007NUMARASI: 2004/622-2007/739Davacı, davalı işveren nezdinde 1.8.1998-6.2.2003 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının çatı ustası olarak davalı işverenin aldığı inşaat işlerin de hizmet akdi ile 01.08.1998-06.02.2003 tarihleri arasında geçen ve kuruma eksik bildirilen sürelerin tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle varılan sonuç doğru değildir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tesbit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bodro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Sigortalı hizmet cetvelinde davacının davalıya ait iş yerinde bildiriminin ilk kez 01.08.1998 tarihli işe giriş bildirgesi ile yapıldığı daha sonrada 01.07.1999,01.05.2000 tarihli bildirgelerin düzenlenerek verildiği ve 01.08.1998-31.08.2002 tarihleri arasında toplam 160 gün bildirimde bulunulduğu anlaşılmaktadır.Davacı,davalı ve bordro tanığı ifadelerinden ve davacının özellikle iş müfettişine verdiği beyan birlikte değerlendirildiğinde davacının çalışmalarının kesintili olduğu ve yevmiye usulu çalışıldığı yani davalı iş verenin tamirat işini aldığı ve hava şartlarının müsait olduğu dönemlerde çalışıldığı anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalı tarafından davacının çalıştığı dönemde çalışmalarının kuruma eksiksiz bildirildiği iddia edilmiş ise de davacının 06.02.2003 tarihinde davalı yanında çalışırken iş kazası geçirdiği sabit olmasına rağmen bu dönemde davalı tarafından bildirilen çalışma olmadığı görülmektedir.Bu nedenle davalı yanca ileri sürülen davacının tüm çalışmalarının SSK tam olarak bildirildiğinin kabulu mümkün değildir.Bu durumda davacı anlatımı,dinlenen bordro tanığı ifadelerinden ve yapılan işin niteliği gözetildiğinde davacının davalı iş veren yanında 01.08.1998-06.02.2003 tarihleri arasında yaz aylarında ortalama ayda 10 gün çalıştığına ve ihtilaflı dönemde bildirilmeyen gün sayısının 171 gün olduğuna ilişkin 13.09.2007 tarihli raporun oluşa uygun bulunduğu anlaşılmakla davanın bu rapor doğrultusunda kısmen kabulune karar verilmesi gerekirken tümünün reddi usu ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.