Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4323 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 8508 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/12/2006NUMARASI: 2005/883-2006/772Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık; 3.Kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu haciz 2.11.2005 tarihinde uygulanmıştır;Ancak haczin hangi adreste uygulandığı haciz tutanağı içiriğinden açıkça anlaşılamamaktadır.Davacı 3.kişi haciz adresini 18.12.2004 tarihli adi nitelikteki kira sözleşmesi ile kiraladığını ve 05.07.2005 tarihinden bu yanada kendi adına vergiye kayıtlı olduğunu ileri sürmektedir.Ancak haciz adresinde borçluya ait kartvizit sipariş fişleri gibi belgeler bulunmuştur.Bu durumda öncelikle haczi yapan icra memuruda hazır bulundurulmak suretiyle mahallinde keşif yapılarak haczin hangi adreste uygulandığı saptanmalı ve bu adreste borçlunun mu yoksa davacının mı faaliyette bulunduğu tesbit edilmeli borçlunun haciz adresi ile ilgisinin saptanamaması durumunda davanın kabulune karar verilmelidir.Borçlu ile davacının bu adreste birlikte faaliyette bulunduğunun tesbiti halinde ise İİK 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olacağından bu karine aksinin kesin ve güçlü delillerle isbatı gerekir. Bu amaçla davacı hacizli mallara uygun olduğunu ileri sürdüğü faturalar ibraz etmiştir. Bu faturaların doğruluğunun saptanması durumunda yasal karinenin aksinin ispatlandığının kabulü gerektiği açıkça ortadadır. Bu nedenlerle;öncelikle sunulan faturaların hacizli mallara uyğunluğu ve gerek davacı 3.kişi gerekse faturayı düzenleyen şirketlerin yasaya uygun şekilde tutulmuş ticari defterlerinde faturaların ve davacının envanterinde hacizli malların kayıtlı olup olmadığı yolunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılıp bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 18.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.