Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4320 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1603 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : Tavşanlı 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ : 22/12/2008NUMARASI : 2006/430-2008/490Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine,Davalı karşı davacı B.İnş. San. Tic. A.Ş. ise, davacılar murisinin kusurundan dolayı aracın hasar görmesi nedeniyle 7.500.00TL’nin yasal faiziyle birlikte karşı davalı K.ve H. D. tahsili davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazı nedenlerle, davalılardan G.L.İ.Müessese Müd.aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 74.000.00TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan alınarak davacılara verilmesine, davalı karşı davacı B.İnş.San.Tic.A.Ş’nin davasının kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ve davalılardan B.İnş.San.Tic.A.Ş, H.G. ve K.Y.vekillerince istenilmesi ve davacı karşı davalı K. D.vekilince süresinde, davalı karşı davacı B.İnş.San.Tic.A.Ş. ile davalılar H.G. ve K.Y.vekilince de süresi dışında duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.03.2009 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan B.İnş.San.Tic.A.Ş, H.G. ve K.Y.vekili Avukat M. G.ile davacılardan K.D.vekili Av.N.S. geldiler. Diğer davacılar ile davalı G.L.İ.Müd. adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacıların tüm, temyiz eden GLİ Müessese Müdürlüğü dışındaki davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava 12.10.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davalı GLİ Müessese Müdürlüğü aleyhindeki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı eş H.D.’nın maddi zararı sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından reddine, ölen işçinin eş, çocuk ve kardeşleri olan davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davacılar ile GLİ Müessese Müdürlüğü dışındaki bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Yerel mahkemece davacılardan ölenin kardeşleri olan N.ve A.D.ile Ölenin çocuğu olan K.D.yararına manevi tazminat takdirinde bir isabetsizlik yoktur, ancak ölenin eşi olan H. d.ile kardeşi A.bakımından manevi tazimat koşullarının varlığının takdirinde yanılgıya düşüldüğü görülmektedir.Dava iş kazası sonucu ölüm nedeniyle yakınların manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Manevi tazminat mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana gelen eksilmenin giderilmesi olup, amacı: Çekilen acıların dindirilmesi, kırılan yaşama arzusunun tazelenmesi yaşama yeniden bağlanmanın sağlanması yoluyla bozulan ruhsal dengeyi sağlamaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için zarar görenin malvarlığının çoğaltılması öngörülmüştür. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunun 47.maddesindir. Anılan madde de hakimin ölüm halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak ölenin ailesine adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Ölenin yakınlarının aile kavramı içerisinde olduğu uygulama ve öğretide tartışmasızdır. Ancak burada anlaşılması gereken yakınlık aile hukuku çevresinde yakınlık değil duygusal yakınlıktır. Öte yandan BK.’nun 47.maddesine dayalı olarak manevi tazminat isteminin gerek doğması gerekse kapsamı özel koşullara bağlanmıştır. Beden ve ruh tamlığının ihlali veya adam ölmesinden başka durum ve koşullar, diğer bir deyişle durumun özellikleri manevi giderimi gerektirmeli giderek BK.’ nun 47.maddesindeki unsurlar gerçekleşmelidir. Bu unsurlar: bir kimsenin ölmüş ya da bedensel zarara uğramış bulunması, davayı ölenin yakınlarının veya bedensel zarar uğrayanın açması ve özel hal ve şartların gerçekleşmesidir. Özel hal ve şartlardan anlaşılması gereken olayın özellikleri olup hakim her olayın özelliğine göre bunu takdir etmelidir. Manevi tazminat isteyen yakının ölenle olan saygı ve bağlılığının, duygu birliğinin derecesi, ölen ile yakınlarının, ölenin sağlığında biri birlerine gösterdikleri koruma, sevgi, düşkünlük, göz önünde tutularak, manevi zararın oluşup oluşmadığı ve tüm bunların yanı sıra olayın meydana gelişindeki özellikler dikkate alınarak manevi tazminatın miktarı değerlendirilmelidir.Somut olayda davacılardan A.D.’ın silah sayılır aletle ölen kardeşine yönelik müessir fiili nedeniyle 31.12.2004 tarihinde dava açıldığı, atılı suç nedeniyle sanık hakkında düzenlenen ceza kararnamesinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacı eş H.D.’ın ise kocasına yönelik 07.08.2005 tarihindeki ağırlaştırılmış müessir fiil ve hakareti nedeniyle Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/310E , 2007/162K sayılı ilamı ile mahkum olduğu, taraflar arasında açılan boşanma davasının2006 yılında açılmamış sayılma ile sonuçlanmasına rağmen fiili ayrılığın kaza tarihinde sürdüğü, davacı eşin baba evinde yaşadığı, kocasının eve dönmesi istemini, ölen kocasının psikolojik tedavi görmeye başlamaması nedeniyle kabul etmediği, fiili evlilik birliğinin mevcut bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, gerek sigortalının eşi olan davacı H.D.ve gerekse kardeşi olan A. D.ile ölen sigortalı arasında, anılan davacıların ruhsal bir zarar gördüklerini, manevi acı çektiklerini kabul etmeye elverişli Borçlar Kanunun 47.maddesinin aradığı anlamda saygı, bağlılık, duygu birliği ile koruma, sevgi ve düşkünlüğün bulunmadığı ortadadır. Hal böyle olunca davacılar H.ve A.D.’ın manevi tazminat istemlerinin reddi gerekirken, duygusal bağlılığın devam ettiğinin ve kan bağının bulunduğundan bahisle yazılı şekilde manevi tazminata karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle davacılar H.ve A. D.ın manevi zararlarının oluşmadığından bahisle manevi tazminat istemlerinin reddi gerekirken, anılan davacılar ile ölen sigortalı arasındaki olayların bir indirim nedeni olarak görülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, GLİ Müessese Müdürlüğü dışındaki davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı B. İnş.San.Tic.A.Ş, H.G.ve K.Y.yararına takdir edilen 625.00 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz ve temyiz başvuru harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, davacılar tarafından 60.00 TL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğu anlaşılmakla , aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgililere yükletilmesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.