Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4276 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 16951 - Esas Yıl 2007





Mahkemesi : Elazığ İş MahkemesiTarih : 7.3.2007No : 381-99 Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi1- Dava iş kazası sonucu beden güç kaybına uğradığını ileri süren davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taleple bağlı kalınarak 10.000.00 YTL maddi, 5.000.00 YTL manevi tazminatın olay tarihi olan 16.4.2003 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı S.Ltd. şirketinin dava dışı T. Silahlı Kuvvetleri D.İç Tedarik Bölge Başkanlığından ihale ile üstlendiği hurda nakliye işinde 14 kalem hurda malzemenin nakil işini taşeron olarak M. Y., O.S. ve M.A.a devrettiği, davacının bu taşeronların işçisi olarak 16.4.2003 tarihinde pres makinasının tamiratı işinde çalışırken kaza geçirerek beden güç kaybına uğradığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde husumet işi üstlenen S. Ltd. Şirketi ile birlikte bu şirketin taşeronları olan M. Y., O.S. ve M.A.a ayrıca O. S.in babası olan C. S.e ve işin yapıldığı yerde hurda satan almaya gelen B.K.'a yöneltilmiştir. Davalı S.Ltd. şirketinden 14 adet hurda malzemenin nakliye işini 14.3.2003 tarihli sözleşme ile taşeron olarak davalılar M.Y., O. S. ve M. A. aldıkları halde tanıklardan birinin davalı C. S.nde bu davalılara ortak olduğu yönündeki beyanına dayanarak davalı O. S.in C.S.adına hareket ettiği düşüncesiyle davalı Cafer Sönmez'e kusur izafe eden bilirkişi raporu esas alınarak davalı C.S.'in ve yapılan iş ile ilgisi olmayan kendisine bilirkişi raporunda kusurda izafe edilmeyen davalı B.K. haklarındaki davanın husumettin reddine karar verilmesi gerekirken bu iki davalınında davacının zararından diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya aykırıdır. 2-506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumu’na bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.Öte yandan, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 506 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı, 31. maddesinde Kurumun, sigortalıya bağlanacak gelirleri yapılan inceleme ve soruşturmalar sonunda ve gerekli belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde tespit ederek ilgililere yazı ile bildireceği, ilgililerin bağlanan geliri bildiren yazıyı aldıktan sonra bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak Kurum kararına itirazda bulunabilecekleri, itirazın reddi hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesiyle Kurum kararının kesinleşmiş olacağı, 109. maddesinde de sigortalıların iş görmezlik hallerinin tesbitinde, Kurum Sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlar da belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karar bağlanacağı bildirilmiştir.Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın gerek işveren ve gerekse davacı tarafından SSK Başkanlığı'na bildirilmediği mahkemece SSK Elazığ İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye bu kurumca davacının çalıştığı işyerinin Ankara Sigorta Müdürlüğüne bağlı olduğu yönünde olumsuz cevap verildiği SSK sigorta işleri Genel Müdürlüğü Ankara Sigorta İl Müdürlüğünün ise ilgili belgelerin gönderilmesi halinde işlemlere başlanacağının bildirildiği görülmektedir. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığı, iş kazası ise beden güç kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise oranının tesbiti ön sorundur.Yapılacak iş; öncelikle davacıya Kurumca istenen belgelerle birlikte iş kazasını SSK Ankara Sigorta İl Müdürlüğüne ihbar etmesi giderek gelir bağlanmasını istemesi için önel vermek SSK'ca olayın iş kazası olarak kabul edilmesi ve beden güç kayıp oranının belirlenmesi halinde yargılamaya devam etmek, SSK'ca olayın iş kazası olmadığı veya davacının beden güç kaybına uğramadığına karar verilmesi halinde ise bu davada SSK Başkanlığı taraf olmadığından ve tazminat istemli bu dava ile tesbit istemli davanın bir arada görülmesi fiilen mümkün olmadığından davacıya SSK Başkanlığı ve işvereni hasım göstermek suretiyle tesbit davası açması için mehil vermek o davayı tazminat davası için bekletici mesele kabul ederek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetileksizin SSK Başkanlığınca olayın iş kazası olup olmadığı, davacının beden güç kayıp oranı konusunda verilmiş bir karar bulunmaksızın davacıdaki beden güç kayıp oranı Adli Tıp Kurumuna belirterek bu oran esas alınarak hesaplama yaptırmak ve SSK'ca bağlanacak gelirin en son peşin sermaye değeri düşülmeksizin sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur. 3-İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesince alınan 28.1.2004 tarihli kusur raporunda davacıya 2/8 (% 25) kusur izafe edildiği halde mahkemece alınan ve hükme dayanak tutulan 20.10.2006 tarihli raporda davacıya % 10 oranında kusur izafe edildiği ve her iki kusur raporu arasında açık çelişki bulunduğu görülmektedir. Mahkemece kusur raporları arasındaki açık çelişkiyi gideren yeni bir kusur raporu alınmaksızın sonuca gidilmiş olması da mahkemenin kabul şekli bakımından isabetsiz olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre C.S.ile B.K.ın diğer itirazlarının incelenmesine, davacı ve öteki davalıların hesap raporuna, manevi tazminatın miktarına, hakkaniyet indirimi yapılmasına ve oranına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.