Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4163 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4684 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Turhal Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 05/10/2007NUMARASI: 2004/313-2007/403Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 20.08.1997 tarihinden itibaren geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz edenin sıfatına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının davalılara ait işyerlerinde 20.08.1997 tarihinden itibaren geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tesbiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenlerden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerlerinden K.AŞ’de 01.10.1997 ve 01.02.1999 tatihlerinde,D. Yem…Ltd.Şti.’de 11.05.2000 tarihinde, T.T. Ekmek Nak.Ltd.Şti.’de ise 14.11.2001 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgelerinin verildiği,davalılardan Türeksan Turhal Ekmek Nak.Ltd.Şti. işyerinin 20.03.1999 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve halen faal olduğu, davacının 01.10.1997-01.06.1998 ve 01.02.1999-01.02.1999 tarihleri arasında K.AŞ’de, 11.05.2000-01.04.2001 tarihleri arasında D.Yem.Ltd.Şti.’de, 14.11.2001-02.10.2003 tarihleri arasında ise T.T.Ekmek Nak.Ltd.Şti.’de geçen çalışmalarının Kuruma bildirildiği, bordro tanıklarının davacının üç ayrı işyerinde sürekli çalıştığını doğruladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının emekli maaşından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi işleminin iptaline, Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi yapılamayacağının tespitine, davacıdan kesilmiş olan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davacının 01.10.1997-10.05.2000 tarihleri arasında K.AŞ’de,11.05.2000- 13.11.2001 tarihleri arasında D.Yem.Ltd.Şti.’de ve 14.11.2001-02.10.2003 tarihleri arasında T.T.Ekmek Nak.Ltd.Şti.’de olmak üzere üç ayrı şirkette çalıştığı anlaşıldığına göre davacının her bir şirketteki eksik bildirilen günlerinin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken eksik bildirilen çalışmaların hangi işyerinde geçtiği gösterilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, davacının davalı üç ayrı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarını hüküm fıkrasında ayrı ayrı göstermek suretiyle sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.