Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 408 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7377 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 49.000,00TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan...Tic.Ltd.Şti.vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/01/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat...geldi. Davalılar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı ... Tic. Ltd. Şti vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 07.06.2002 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle sigortalının maluliyeti nedeniyle eş ve çocuklarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı eş yararına 25.000 TL, davacı çocukların her biri yararına ise 12.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07.06.2002 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; Kurum tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, sigortalının iş kazası neticesinde %100 oranında malul kaldığı, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde davacıların yakını kazalının % 30 oranında müterafik kusurunun bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Gerek olayın gerçekleştiği mülga B.K'nun 47 ve gerekse karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Yukarıda açıklanan bu ilkeler, olay tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre de gözetildiğinde, davacı eş ve çocuklar yararına hüküm altına alınan manevi tazminatların fazla olduğu açıkça belli olmaktadır. O halde, davalı İsme İzolasyon Havalandırma Taah. San. Tic. Ltd. Şti’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.