Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4904 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava,25.12.2003 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaşamını yitiren sigortalı....'ın haksahibi eş ve çocuğunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.Mahkemece,davacı ...'un maddi tazminat isteminin reddine,davacı ...'in maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve yine davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne,... 1.İş Mahkemesinin 2011/1080 Esas sayılı birleşen dava dosyası bakımından istemin derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden,Mahkemenin 02.06.2009 tarih 2007/987 Esas-2009/296 Karar sayılı kararının Dairemizin 21.03.2011 tarih 2010/13350 Esas-2011/2476 Karar sayılı kararı ile bozulduğu,8.9.2011 tarihli oturumda Dairemiz bozma kararına Mahkemece uyulduğu,bozma ilamından sonra 13.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile davacılar vekilinin davacı eş için talep ettiği maddi tazminat talebini 22.261,40TL daha artırdığı,yine davacılar vekili tarafından açılan 27.12.2011 tarihli ek dava ile aynı kaza nedeniyle ve aynı davalıdan uğranılan maddi zararın istenmeyen 22.261,40TL'lik kısmının talep olunduğu anlaşılmıştır.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak,aynı yasanın 177. Maddesine göre ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılacağının düzenlemesi karşısın da Yargıtay’ın bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı ortadadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 gün 1944/10 E. 1948/3 K. Sayılı kararı da bu yöndedir.Bu açıklamalardan olarak somut olayda;davacı eş.... yararına hükmedilen 22.761,40TL maddi tazminatın 22.261,40TL'lik kısmının Dairemizin 21.03.2011 tarihli bozma ilamından sonra yapılan 13.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile istenildiğinin anlaşılmasına göre Mahkemece hatalı değerlendirme ile bozmadan sonraki ıslaha değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.Yapılacak iş;asıl dava bakımından davacılar vekilinin ıslahen artırdığı kısım yönünden, bozmadan sonra ıslah'ın mümkün bulunmaması nedeniyle talebinin reddine karar vermek ve birleşen dava bakımından da işin esasına girerek tüm delilleri bir arada değerlendirip bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.