Mahkemesi : Sivas İş MahkemesiTarih : 30.11.2006No : 1090-1236 Davacı 1.12.1985-26.7. 2006 tarihleri arasında SSK'ya tabi sigortalılık süresi ile çakışmayan tüm sürelerde 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava nitelikçe, davacının 01.02.1985 ile 26.07.2006 tarihleri arasında 506 sayılı yasaya tabi çalışmalar dışında 2926 sayılı yasaya tabi sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının prim ödemesinin olmadığı, 2926 sayılı yasanın 10.maddesindeki kurum ve kuruluşlarda kaydının bulunmadığı gibi 2002 yılından beri yurt dışında çalıştığından bahısle davanın reddine karar verilmişse de varılan bu sonuç hatalı olmuştur.Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, talepte bulunulması, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda davacının 2926 Salı yasanın 10 maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlardan bir bölümünde kaydının bulunmadığı doğrudur. Ancak davacının 11.11.1985 tarihli giriş bildirgesine göre muhtar beyanı esas alınarak 01.12.1985 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olarak resen tescil edildiği, kendine ait traktörünün bulunduğu, hisseli hissesiz 140 dönümü aşkın tapulu tarlasında kendi nam ve hesabına çiftçilik yaptığı ve bu faaliyetinin yurt dışına çıkış yaptığı 22.01.2002 tarihine kadar devam ettiği,öte yandan 506 sayılı yasa kapsamındaki zorunlu sigortalı çalışmalarının kısa süreli olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle köy muhtarının ve tanığın yeminli anlatımlarından açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da davacının 2926 sayılı yasaya göre tescil tarihi ile yurtdışına çıktığı 22.01.2002 tarihleri arasında, kısa süreli SSK’lı çalışmaları dışlanmak suretiyle 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun kabulü gerekirken davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.