Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3956 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2084 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Afyonkarahisar Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 27.12.2005No : 118-397 Davacı 1.11.1987-20.4.2005 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı oldugunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı kurumun 01.11.1987-25.11.1994 tarihleri arasındaki süreye ilişkin temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, 01.11.1987 tarihinden itibaren 2926 Sayılı Yasa’ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece 25.11.1994-20.04.2005 tarihleri arasında tesbite karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya da uygun bulunmamaktadır.Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa’da 506 Sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.Öteyandan 2926 Sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı öngörülmektedir.Somut olayda, davacının 01.11.1987 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak resen tescil edildiği uyuşmazlık konusu değildir.Davacı kuruma verdiği 25.11.1994 tarihli dilekçesi ile tarımsal faaliyetine son verdiğini bildirmiştir. Davacının bu tarihten sonra yeniden tarımsal faaliyete başladığına dair kuruma yazılı müracaatı bulunmadığı gibi tarımsal faaliyetine esas teşkil eden prim tevkifatı da bulunmamaktadır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.