Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3890 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 7964 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Bursa 6. İcra MahkemesiTARİHİ: 02/10/2007NUMARASI: 2007/357-2007/644Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı 3.kişi borçluya ait ... plaka sayılı aracı noter sözleşmesiyle 25.01.2007 tarihinde satın aldığını borçlu ile aralarındaki arkadaşlık ilişkisi dolayısıyla zaman zaman bu aracın borçlu tarafından kendisinden emanet olarak alındığını 27.04.2007 tarihinde konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.Davacı 3.kişi Bursa 7.İcra Müdürlüğü'nün 2007/1887 talimat sayılı dosyasına 27.06.2007 tarihinde verdiği istihkak iddiasını içerir dilekçesinde "davaya konu aracı 25.01.2007 tarihli noter sözleşmesi ile satın aldığını aracın bilahare 27.04.2007 tarihinde haciz ve muhafaza edildiğini, haciz ve muhafaza tarihinden bu yana borçlu A.B. tarafından alacaklı firma ile görüşüldüğü ve anlaşmak üzere oldukları beyan edilmiş ise de bu güne kadar bir çözüm bulunamadığını" ileri sürmüştür.Davacının bu beyanından haczi 27.04.2007 tarihinde öğrenmiş olduğunun kabulu gerekir.İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Davacının haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmayan istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK’nun 97.maddesi prosedürünün işletilmesi ve İstanbul 4.İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi sonucu bu kararın 01.08.2007 tarihinde 3.kişi vekiline tebliğ edilmesi üzerine 03.08.2007 tarihinde 7 gün içinde dava açması daha önce gerçekleşen hak düşürücü sürenin sonuçlarını ortadan kaldırmaz.Öyle ise davanın süre yönünden reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklı)'ya iadesine, 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.