Davacı geçirmiş olduğu kazanın iş kazası ile sakatlık durumunun maluliyet oranının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava nitelikçe zararlandırıcı sigorta olayı sonucu % 42 oranında kesin meslekte kazanma güç kaybına uğrayan davacının yıllar içinde artan rahatsızlıklar nedeniyle mevcut maluliyet durumunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. ihtisas kumlunun 30.6.2004 tarih ve 2611 nolu kararına dayanılarak % 47 oranında meslekte kazanma güç kayıp oranının mevcudiyeti tesbit edilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Gerçekten davacının uğradığı iş kazası sonucu % 42 oranında kesin maluliyete uğradığı tartışmalı değildir. Olayda uyuşmazlık konusu olan davacının % 42 kesin maluliyetini tesbit eden 3.12.1993 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan sonra dava tarihine kadar geçen sürede % 42 maluliyetinin artış gösterip göstermediği noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde maluliyet oranının tesbitinde uygulanacak yöntem belirlenmiştir. Maluliyetin artışına ilişkin davacı İddiası daha önce kesin hükme bağlanmayan ye ni bir olgu olduğuna göre bu iddianın da 506 sayılı Yasanın 109. maddesinin öngördüğü prosedür doğrultusunda ele alınması gerektiği tartışmasızdır. Mahkemece yapılacak iş; bu dava ile iddia ettiği maluliyet artışının tesbiti yönünden davacının kurumun sağlık tesislerine şevki sağlanarak maluliyetinin son durumunu gösterir rapor alınmalı itiraz halinde sigortalının eski raporlan ile birlikte SSK Yüksek Sağlık Kurulunca incelenip değerlendirilmeli bu rapora da itiraz halinde Adli Tıp Kurumu ile ilgili İhtisas Dairesi ve gerekirse genel kurulundan rapor alınmalıdır. Yargıtay İBBGK'nun 28.6.1976 tarih 1976/6 E.-4 K. Sayılı İçtihadı Birleştirme karan ile Hukuk Genel Kurulu'nun 8.3.1985 tarih 1995/10-94 E. 160 K. Sayılı ilamları da bu doğrultudadır. Öte yandan davaya konu olan maluliyetin artışına İlişkin iddia Sosyal Sigortalar Kurumunun da hak alanını ilgilendirdiğinden SSK1 da usulen davaya dahil edilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.