Mahkemesi: İstanbul 5.İş MahkemesiTarih: 09.12.2004No: 89-1166 Davacı, yaşlılık aylığına hak kazanmış olup olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 22.03.1985 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir.Mahkemece, ilamda yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 22.03.1985- 24.03.2000 tarihleri arası sürede Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının yükçüler adasındaki kaydına istinaden Bağ-Kur’a sigortalılığı 22.03.1985 tarihinden itibaren başlatılmak suretiyle 16.08.2000 tarihinde kayıt ve tecilinin yapıldığı, ancak daha sonra Bağ-Kur müfettişleri tarafından yükçüler odası üye kayıt defterlerinin incelenmesi sonucu genel müdürlükçe iletilen 16.08.2002 tarih ve 2258-137740 sayılı yazıda, adı geçen odanın noter tasdikli iki defterinin bulunduğu, bu defterlerden birinin 26.05.1986, diğerinin 24.03.2000 tarihinde noter tasdikinin yapıldığı belirtilerek defter kayıtlarının sigortalılık yönünden nasıl değerlendirilmesi gerektiğine yönelik önerilerine genel müdürlükçe onay verilmesinin talep edildiği, sözü edilen yazıda önerilen (teklif edilen) hususlara genel müdürlükçe olur verilmesi üzerine 05.04.2002 tarih ve 3 sayılı rapor doğrultusunda İstanbul Bağ-Kur İl Müdürlüğünce yükleniciler odası kayıtlarının incelenerek düzenlenen tutanakta davacının odaya 24.03.2000 tarihinde kaydolunduğunun belirtilmesi nedeniyle sigortalılık başlangıç tarihinin değiştirildiği anlaşılmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yükçüler odasının cevabı yazısı ile davacı tanık sözlü değerlendirilerek davacının dava konusu dönemde sigortalı sayılabileceğinin belirtildiği, ancak bilirkişi tarafından yükçüler odasının noter tasdikli üye kayıt defterleri üzerinde inceleme yapılmadığı ve özellikle idari incelemenin, müfettiş raporu ve tesbitine uygun olup olmadığı yönünde irdeleme içermediği görülmüştür. Bağ-Kur Yasasında geçmiş hizmetlerin mahkeme kararıyla tesbitine ilişkin 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesindeki hükme koşut bir düzenlemeye yer verilmediğinden yükçüler odasının kayıtlara dayanıp dayanmadığı belli olmayan cevabı ile tanık anlatımlarının değerlendirildiği bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılarak nitelik ve içerikte olmadığı açıktır.Bütün bu açıklamalar karşısında; somut olayda, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece yapılacak iş; 05.04.2002 tarih ve 3 sayılı müfettiş raporu ve dayanağı inceleme evrakının tamamı ile yükçüler odasının 26.05.1986 ve 24.03.2000 noter tasdik tarihli üye kayıt defterleri getirtilmeli, defterlerin getirtilmesine imkan olmaz ise bilirkişiye defterler üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmeli, davacının 26.05.1986 tasdik tarihli defterde kayıtlı olup olmadığı araştırılmalı, tasdik tarihleri farklı iki ayrı defter tutulmasının sebebi belirlenmeli, 26.05.1986 tasdik tarihli defterde kayıtlı olanların 24.03.2000 tarihli deftere aktarılıp aktarılmadığı saptanmalı, davacının 26.05.1986 tasdik tarihli defterde kaydı yoksa dava reddedilmeli, kaydı varsa sigortalılığı müfettiş raporuna dayalı yazıda belirtildiği üzere oda üyeliği 26.05.1986 tarihinden önceki bir tarihte başlamış ise 26.05.1986 tarihinden, sonraki bir tarihte başlamışsa o tarihten başlatılmak suretiyle sonuca varılmalıdır.Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.