Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 380 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3044 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Yozgat 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 20/12/2006NUMARASI: 2006/1311-2006/1562Davacı, 1.1.1985-8.8.2006 tarihleri arasında SSK'lı süreler dışlanmak suretiyle kalan sürede tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 1.1.1985 tarihinden dava tarihi olan 8.8.2006 tarihi arasında SSK’na tabi sigortalı olduğu süre dışında 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve bu çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.1.1985 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, 1996 yılında 89, 2000 yılında 67, 2001 yılında 16 ve 2002 yılında 90 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi, 5.3.1998 – 3.6.2002 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu, davalı Kurumca 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığın başladığı 5.3.1998 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığın terkin edilerek 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığın son bulduğu tarih olan 3.6.2002 tarihinden sonra ilk prim ödenmesini yapıldığı 22.12.2003 tarihi takip eden aybaşı olan 1.1.2004 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığın yeniden başlatılarak dava tarihine kadar devam ettirildiği, davacının 1985, 1986, 1988, 1989, 1990, 1991, 1992, 1994, 1997, ve 22.11.2003, 2004 ve 2004 tarihlerinde prim ödemelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı davalı Kurumca 1.1.1985-5.3.1998 ve 1.1.2004-8.8.2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak kabul edildiğinden bu dönemler yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından mahkemece tespit kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Davacı 5.3.1998-3.6.2002 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğundan ve sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa cevaz verilmediğinden bu döneme yönelik talebin reddi gerekir.1479 sayılı Yasa’ya tabi uzun süreli sigortalılık nedeniyle davacının 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık iradesi devam etmediğinden, sigortalılığın yeniden başlayabilmesi için ürün bedelinden prim kesintisi veya doğrudan prim yatırılması gerekeceğinden, 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığın sona ermesinden sonra 22.12.2003 tarihine kadar prim ödemesi de bulunmadığından davacının 3.6.2002-31.12.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak kabul edilmesi de mümkün değildir.Hal böyle olunca mahkemece 1.1.1985-5.3.1998, 1.1.2004-8.8.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin hukuki yarar yokluğundan, 5.3.1998-31.12.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tespit kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.