MAHKEMESİ: Zonguldak 3. İş MahkemesiTARİHİ: 24/07/2008NUMARASI: 2007/239-2008/646Davacı, murisinin meslek hastalığı sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, meslek hastalığı sonucu öldüğü iddia edilen sigortalının hak sahibi olan davacının manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, meslek hastalığı ile ölüm arasında illiyet bağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.Zonguldak Uzunmehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi Baştabipliği’nin 27.09.2007 tarihli Tıbbi Konsey Kararı’na göre sigortalının ölüm nedeni pnömokonyoz değildir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 06.05.2008 tarihli raporunda da, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verilmiştir. Davacı yanca, meslek hastalığı ile ölüm arasındaki illiyet bağını belirleyen Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun raporuna itiraz edilmiştir.Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malûllük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.”Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 40. maddesine göre de, “sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'nin 5. ve geçici 2. maddesine göre Ankara, İstanbul ve Zonguldak’ta Sağlık Bakanlığı Meslek Hastalıkları Hastaneleri veya devlet üniversitesi hastaneleri) tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağılık kurumu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi, b)Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi, sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.”Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Yapılacak iş, sigortalının ölümünün meslek hastalığı (Pnömokonyoz) sonucu meydana gelip gelmediği konusunda, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonuca gitmektir. Davacı tarafın itirazları dikkate alınmadan ve yasal prosedür işletilmeden yukarıda belirtilen raporlar ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 12.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.