Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3730 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 6602 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Salihli İş MahkemesiTARİHİ: 02/02/2007NUMARASI: 2004/148-2007/3Davacı, davalı işveren nezdine 1991-Ekim -2004 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı 1991-2004 tarihleri arasında davalı işyerinde sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.Mahkemece yazılı şekilde istemin kısmen kabulüne karar vermiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı işyerinden 3.4.1995-30.11.2002 ve 2.5.2003-1.11.2004 tarihleri arasındaki çalışmalarının eksik olarak bildirildiği, mahkemece bilirkişi raporuna göre 1995-2004 tarihleri arasındaki imzalı ücret bordroları dikkate alınarak imzası bulunmayan bordrolar üzerinden 420 günün tespitine karar verildiği, ancak davacı vekilinin gerek dava dilekçesinde , gerekse itiraz dilekçesinde imzaların davacıya ait olmadığını belirterek, imza incelemesi talep ettiği mahkemenin bu hususu göz ardı ederek sonuca gittiği görülmektedir.Yapılacak iş; davacının imzalarının bulunduğu belgeler gözetilip, usulüne uygun olarak imza örnekleri de alınarak, dosyadaki mevcut imzalı ücret bordroları ile 2.5.2003 tarihli ise giriş bildirgesi üzerinde ehil bilirkişiye imza incelenmesi yaptırmak ve imzanın davacıya ait olduğu belirlenen ücret bordrolarındaki süreler yönünden istemin reddine, imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılan ücret bordroları yönünden ise istemin kabulüne, 2.5.2003 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi durumunda da 30.11.2002-2.5.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne aksi takdirde reddine karar vermekten ibarettir. HUMK’un 388/son ve 389. maddeleri uyarınca verilen karar şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde açık olmalıdır. Mahkemenin kararında istemin hangi kısmının ret edildiği, hangi tarihler arasındaki süre üzerinden 420 günün kabul edildiği konusunda açıklık bulunmayıp hüküm ancak dosya içindeki bilirkişi raporu dikkate alındığı takdirde denetlenebilmektedir. Mahkemece infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmuş olması da mahkemenin kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir. Bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile varılan sonuç usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 10.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.