Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3700 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 1894 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi: Sivas İş MahkemesiTarih: 14.12.2005No: 530-832Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece; ceza mahkemesince verilen beraet kararında olayın karşı yönden gelen dava dışı üçüncü şahıslara ait araçtaki teknik arızadan kaynaklandığının sabit olduğu, eylemle zarar arasındaki nedensellik bağının üçüncü kişinin tam kusuru ile kesildiği gerekçesi ile davalı işveren tazminatla sorumlu tutulmayarak davanın reddine karar verilmiştir.Borçlar Kanunu'nun 53.maddesine göre hukuk hakimi, kusur ya da kusursuzluğa, ayırtım gücüne ya da bu gücün bulunmadığına karar verirken ceza hukukundaki sorumluluğa ilişkin hükümleriyle bağlı olmadığı gibi Ceza Mahkemesinden verilen beraet kararı da, kusur yada ayırtım gücünün varlığını takdir yönünden hukuk hakimini bağlamaz. Somut olayda davacının içinde bulunduğu davalı işverene ait işverenin diğer bir işçisinin yönetimindeki kamyonun buzlu ve kaygan yolda karşı yönden gelen dava dışı üçüncü şahsa ait aracın şerit ihlali yapması sonucunda karşı yönden gelen araç ile çarpışmış ve davacı % 47.2 oranında çalışma gücünü yitirmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden üçüncü kişiye ait araç şoförünün "lastik patladığı için direksiyon hakimiyetini kaybettiğini öndeki araca çarpmamak için karşı şeride geçtiğini ve bu şeritteki davacının içinde bulunduğu araç ile çarpıştığını", işverene ait araç şoförünün ise "aracın zincirinin kırık olması sebebiyle takmadığını, karşı yönden gelen minübüsün kendi şeridine girdiğini gördüğünde yolun zemini buzlu ve kaygan olduğu için araç kaymasın diye frene basmadığını, direksiyonu sola kırmasına rağmen çarpışmayı önleyemediğini" beyan ettikleri, üçüncü şahsın aracı üzerinde tesbit yaptırdığı, tesbit dosyasında alınan raporda aracın sağ ön jant tırnağının atmış olduğu ve lastiğin patladığının tesbit edildiği, trafik kaza raporunda 3.şahıs araç sürücüsüne şerit ihlali nedeniyle % 80, işveren aracı sürücüsüne trafik güvenliği ile ilgili kural ve yasaklara uymaması sebebiyle % 20 kusur izafe edildiği, ceza mahkemesince yapılan keşif sonucu alınan 15.2.2002 tarihli bilirkişi raporunda üçüncü şahıs araç sürücüsüne 5/8 kusur izafe edildiği, teknik arızanın olayda 3/8 oranında etkili olduğunun bildirildiği, 3.4.2002 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ve 5.7.2002 tarihli İstanbul Teknik Üniversitesi raporunda olayın teknik arıza sonucu meydana geldiğinin bildirildiği bu raporların trafik kaza raporu ile çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.Olay iş kazası olup, iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu bakımdan insan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunun'nun 77.maddesinin açık buyruğudur.İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. Hal böyle olunca, ceza davasındaki kusur raporunun hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez. Yapılacak iş, olayla ilgili ceza dosyası getirtilerek trafik iş güvenliği ile ilgili işkolunda uzman bilirkişilerden kusur raporu alınarak olayın hiç bir tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta aydınlatarak sonuca varmaktır.Mahkemece yukarda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve ceza mahkemesince alınan kusur raporunun hukuk hakimini bağlamayacağı düşünülmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının hesap raporuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.