MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ : 21/02/0007NUMARASI : 2005/585-2007/84 Davacı, 01.04.1984 tarihinden dava tarihine kadar kesintisiz çalıştığının tesbitine, tesbit edilecek sigorta primlerinin davalı işverenler üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 01.04.1984-13.09.2005 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerinin tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 15.02.2001-15.02.2006 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde çalıştığının tesbitine karar verilmiştir. Bu yönü ile, davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesidir. Anılan maddede, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda, davacının hizmetinin geçtiği yılın sonu 31.12.2005 tarihidir. Dava ise, 13.09.2005 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca, maddede öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda gerçekleşmediği açık seçiktir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle, maddenin açıklığı karşısında nedenleri ve dayanakları gösterilmeden dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürenin dava konusu yapılabileceğinin öncesinin hak düşürücü süreye uğradığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Öte yandan, dava tarihi 13.09.2005 iken, hüküm fıkrasında maddi hata sonucu, 15.02.2006 şeklinde yazılmış olması ve bu tarihe kadar tesbite karar verilmiş olması da isabetsizdir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 06.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.