MAHKEMESİ: Osmaniye 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 18/12/2006NUMARASI: 2005/242-2006/779Davacı, 3.7.1979 tarihinden itibaren zorunlu bağ-kur sigortalılığının tespiti ile emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davacının 20.4.1982-26.10.2004 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti ile 01.11.2004 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı tahsisine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davacının, 03.06.1979 tarihinde başlayan meslek kuruluşu kaydına dayanılarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacının vergi veya Esnaf Sicil kaydı mevcut değildir. Gıda Maddeleri Esnaf Odası’nın 27.07.2006 tarihli cevabi yazısında, davacının 03.06.1979 tarihinde başlayan meslek odası kaydının, 21.01.1985 tarihli yönetim kurulu kararı ile sehven silinmesinden sonra, 12.03.1985 tarihli yönetim kurulu kararıyla kaydının devamına karar verildiği belirtilmesine ve bir kısmı icra takibiyle tahsil edilen primler Kurumca yıllarca kullanılmış olmasına rağmen, davacı, Bağ-kur tarafından 20.04.1982 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılmamış ve 26.10.2004 tarihli tahsis talebi reddedilmiştir. Mahkemece, meslek odası kaydının bulunması, davacının önceden Kuruma tescilinin bulunması ve tahsil edilen primlerin davalı Kurumca yıllarca kullanılmış bulunması nedeniyle 20.4.1982-26.10.2004 tarihleri arasında zorunlu Bağ-kur sigortalısı sayılması yerinde ise de, davacının 03.03.1982-03.11.1983 tarihleri arasında askerlik hizmetini yerine getirdiği, 12.02.1998 tarihinde davalı Kurumdan Askerlik borçlanması yapmak için talepte bulunduğu, 26.10.2004 tarihli sigortalı bilgilerini içeren ekstrede ise “Askerlik borçlanmasını bitirmediği” davacının Bağ-kur dosyasındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, ilgili Askerlik Şubesinden davacının askerlik dönemini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırıp belirledikten sonra, bu döneme ilişkin borçlanma bedelini Bağ-kur’a ödeyip ödemediğini açıklığa kavuşturup, borçlanma bedelini ödememişse, askerlik süresinin prim ödeme gün sayısından sayılamayacağı dikkate alınarak bu dönemde, fiilen kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasının da mümkün olmadığı göz önünde bulundurulup, sigortalılık süresinin ve aylık tahsis koşullarının buna göre değerlendirilmesinden ibarettir.Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 06.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.