Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3506 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5061 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Aydın 1. İş MahkemesiTARİHİ: 27/12/2007NUMARASI: 2006/1428-2007/1220Davacı, l.7.l994 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava nitelikçe,davalı kurum tarafından davacıların murislerine ödenecek yaşlılık aylığı ve davacılara ödenecek yetim aylıklarına ilişkin faiz alacaklarının tahsili talebine yöneliktir.Davacılar vekili dava dilekçesinde faiz alacaklarının tahsilini talep etmiş ise de ,bu faizin tutarı olan müddeabihi belirtmemiştir.Mahkemece davacıların murisinin yaşlılık aylığına ilişkin olarak faiz başlangıç tarihinin 01.10.1994,yetim maaşları için ise faiz başlangıç tarihinin 01.04.1997 tarihi olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Eda davası açılabilecek hallerde istisnai hükümler dışında tesbit davası açılamaz. Esasen her eda davası içeriğinde bir tesbit isteminide içerir. Davacı haklı olduğu inancında ise eda davası açmak suretiyle istekte bulunabilir.Nitekim dava tespit davası olarak açılmış davacılar vekili 02.10.2007 tarihli celsede; davanın aylıkların ve bu aylıklara uygulanacak faizin başlangıç tarihinin tesbitine ilişkin olduğu ve faizin miktar olarak tahsili talebi olmadığını, faizin başlangıç tarihinin belirlenerek aylar itibariyle faizin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece eda davası açılması gereken durumda tesbit davası açılmasında davacının da hukuki yararının bulunmadığının göz ardı edilerek tesbit kararı verilmesi doğru değildir. Ancak açılmış bir dava bulunduğundan usul ekonomisi ilkeside gözetilerek yapılacak iş;davacılara faiz alacaklarına ilişkin müddeabbihi miktar olarak açıklattırılarak,dava değerine göre nisbi nitelikteki % 054 oranındaki karar ve ilam harcının ¼ ünün peşin harç olarak yatırılması için süre verilmeli alacak bilirkişi vasıtasıyla tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına 10.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.