Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3483 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 23089 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. İş MahkemesiTARİHİ: 27/07/2007NUMARASI: 2006/440-2007/635Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 10.875,94 YTL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince süresinde, davalı vekilince de süresi dışında duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.03.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Av.H. T.E. ile karşı taraf vekili Av.İ.D.eldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 26.07.1997 tarihinde işyerinde görevi olmadığı halde elbise dolabına raf yapmak için daire testerede sunta keserken sol el parmaklarını testereye kaptırması ile meydana gelen iş kazası sonucunda, sol el 3, 4 ve 5. parmaklarının kısmen kesilmesi ile % 13,20 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmesi nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı işçiyi asli kusurlu kabul eden 11.05.2007 tarihli kusur bilirkişi raporundaki kusur dağılımı esas alınarak maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.11.05.2007 günlü bilirkişi raporunda; olayda işverenin % 30,00 oranında, işçinin ise asli kusurlu bulunarak % 70,00 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Oysa dosyadaki bilgi ve belgelerden somut olaya ve oluş biçimine göre, işverenin asli kusurlu olduğu açıktır. Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.Mahkemece yapılacak iş; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konularında uzman bilirkişilere, Tüzük hükümleri dikkate alınarak, somut olayda işverenin asli kusurlu olduğu da göz ardı edilmeksizin ve işverenin alacağı tedbirler de tam olarak açıklanmak suretiyle konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan, 77. maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunun hükme dayanak alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davacının sair temyiz itirazları ile davalının temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, davacı yararına takdir edilen 550.00 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.