MAHKEMESİ: Kahramanmaraş İş MahkemesiTARİHİ: 30/01/2009NUMARASI: 2007/78-2009/44Davacı, davalılardan Rektörlüğe ait işyerinde Ocak 2003 - 31.3.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenelere göre davalı Kurumun ve davalı Üniversitenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının davalıya ait işyerinde Ocak/2003-31.03.2005 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın 15.1.2003-21.3.2004 ve 1.1.2005-31.3.2005 tarihleri arasında davalı Üniversite ile dava dışı A.Ltd. Şirketi yanında çalıştığının tespitine, 22.3.2004-31.12.2004 tarihleri arasındaki çalışma bildirildiğinden bu döneme ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 24.3.2004 tarihli bildirge ile davalı Üniversite tarafından işe girişinin bildirildiği, 27.1.2005 tarihli bildirge ile de dava dışı A.Ltd. Şirketi tarafından işe girişi ile 78 gün çalışmasının bildirildiği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde ifadesini bulan hizmet tesbiti davaları kural olarak bu ödevi yerine getirmeyen işverene karşı açılmalıdır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 4. maddesinde bu Yasa'nın uygulanmasında 2. maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişilerin "işveren" olduğu bildirilmiştir. “Çalıştıran” olgusu, tesbiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesinde “bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işvereninde sorumlu olacağı” bildirilmiştir. 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesi ile asıl işveren ile alt işveren arasındaki ekonomik ve mali yönden sorumluluk hukukunun sınırlarının belirlendiği, maddede geçen “bu kanunun işverene yüklediği ödevler tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tesbiti davalarında” pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadırSomut olayda davacı 2003-2005 yılları arasında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlığı işyerinde hastane personeli olarak çalıştığını belirtmiştir. Dinlenen tanıklar davacının ameliyat personeli olarak çalıştığını, 2003 yılına kadar ücretlerini döner sermayeden,2003 yılından sonra davacının da taşerona devrolup, ücretleri taşeron tarafından ödendiğini belirtmişlerdir. Tanık beyanları ile işe giriş bildirgesi ve davalı üniversitenin çalışmaya ilişkin cevap yazısı birbiri ile örtüşmemektedir. Davacının hangi tarihler arasında üniversite personeli olarak çalıştığı, kendisine yapılan ödeme belgeleri getirtilerek, üniversiteden bu husus ayrıntılı bir şekilde araştırılarak , davacı taşeron yanında çalıştı ise taşeron şirket ile üniversite arasında yapılan sözleşme vs getirtilerek davacı çalışmasının hangi işveren yanında hangi tarihler arasında çalıştığı açıklığa kavuşturularak sonuca gidilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Üniversite'nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.