Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3433 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5513 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 04/03/2009NUMARASI: 2008/305-2009/95Davacı, murisin ilk kesinti tarihinden itibaren ölüm tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildiDavacı, murisi S. U.’ın ilk prim kesintisini takip eden aybaşından 29.04.1997 ölüm tarihine kadar olan sürede tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve ölüm aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Davacının murisi olan S.U.ın 06.10.1988-29.05.1999 tarihleri arasında Tarım Kredi Koop ortaklığının, 01.01.1965-29.04.1997 tarihleri arasında Ziraat Odası kaydının bulunduğu, teslim ettiği ürün bedelinden Bağ-Kur priminin 22.08.1994 ve 21.11.1994 tarihlerinde kesildiği başkaca kesinti yapılmadığı, adına kayıtlı zirai arazilerinin bulunduğu dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.Mahkemece, ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01.12.1994 tarihinden itibaren tarım Bağ-kur sigortalılık koşullarını taşıyan davacının murisi Mustafa Uslan'ın ölüm tarihi olan 29.04.1997 tarihleri arasındaki sürede tarım Bağ-kur sigortalı olduğunun tespiti ile davacının ölüm aylığı istemi yönünden delilleri değerlendirip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.