Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3420 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 18930 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Sivas İş MahkemesiTARİHİ: 09/05/2007NUMARASI: 2006/1330-2007/287Davacı, 2.10.1985-31.3.2000 tarihleri arasında SSK'ya tabi sigortalılık süresi ile çakışmayan tüm sürelerde 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava nitelikçe, davacının 02.10.1985 ile 31.03.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacının 2926 sayılı yasanın 10.maddesindeki kurum ve kuruluşlarda kaydının bulunmadığı,zabıta araştırması ve Bağ-Kur dosyasında bulunan belgelerden davacının geçimini tarımsal faaliyetle sağlamamış olduğu anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de varılan bu sonuç hatalı olmuştur.Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, talepte bulunulması, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda davacının 2926 Sayılı Yasanın 10. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarda kaydının bulunmadığı doğrudur. Ancak davacının 01.01.1985 tarihli giriş bildirgesine göre muhtar beyanı esas alınarak 01.01.1985 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olarak resen tescil edildiği, kendine ait 50 dönüm tapulu taşınmazının bulunduğu, zabıta araştırmasına, muhtar ve tanık beyanlarına göre davacının 1998 yılına kadar kendi nam ve hesabına çiftçilik yaptığı ve bu faaliyetinin davacının tarımda işi bırakma formu(T-İB) verdiği 07.09.1998 tarihine kadar devam ettiği,öte yandan 506 sayılı yasa kapsamındaki zorunlu sigortalı çalışmalarının kısa süreli olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da davacının 2926 sayılı yasaya göre tescil tarihi ile tarımda işi bırakma formu(T-İB) verdiği 07.09.1998 tarihleri arasında, kısa süreli SSK’lı çalışmaları dışlanmak suretiyle 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun kabulü gerekirken davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.