Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3417 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19914 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 04.12.2004 tarihli kaza için maddi tazminat isteminin reddine ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 14.12.2005 tarihli kaza için 45.848,66 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; dava dilekçesinde davacının, davalıya ait işyerinde 04.12.2004 ve 14.12.2005 tarihlerinde iki ayrı iş kazası geçirdiği belirtilerek ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata karar verilmesinin talep edildiği, Kurum yazı cevaplarında davacının sürekli iş göremezlik oranının 04.12.2004 tarihli kazada % 12.2, 14.12.2005 tarihli kazada % 32 olduğunun ve bu oranlarının birleştirilerek % 40.29 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden davacıya 19.12.2006 tarihinden itibaren gelir bağlandığının belirtildiği, zararlandırıcı olayların meydana gelmesinde davalı işverenin % 75, davacı işçinin % 25 oranında kusurları bulunduğu, bilirkişi hesap raporunda davacının bakiye ömrünün rapor tarihine göre tespit edilerek sigorta müfettişi tarafından yapılan tespite göre 04.12.2004 tarihli kaza için asgari ücretin 1.17 katı üzerinden, 14.12.2005 tarihli kaza için asgari ücretin 1.11 katı üzerinden hesaplama yapıldığı, 04.12.2004 tarihli ilk kaza için % 11.12 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen miktardan bu oran üzerinden Kurumca davacıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmının indirilmesi ile karşılanmamış zararı bulunmadığının tespit edildiği, 14.12.2005 tarihli ikinci kaza için davacının netice sürekli iş göremezlik oranı olan % 40.9 üzerinden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen miktardan Kurumca davacıya iki kaza için % 11.12 ve % 29.17 oranları üzerinden ayrı ayrı bağlanan gelirlerin toplam tutarının ilk peşin sermaye değerinin ve geçiçi iş göremezlik ödeneğinin rücuya tabi kısmlarının indirilmesi sonucu 45.848,66 TL karşılanmamış zararı bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Tazminatın saptanmasında ilke olarak sigortalının maddi zararı hesaplanırken öncelikle tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir. Öte yandan tazminat miktarının, işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez.Somut olayda, davalı vekilinin ücrete dair 10.10.2011 tarihli itiraz dilekçesi ekinde sunulan 2006/Aralık ayı imzasız ücret bordrosunda günlük brüt ücretin 20,24 TL(asgari ücretin 1.37 katı) olduğu ve bu tutar üzerinden kıdem ve ihbar tazminatı hesabının da yapıldığı, asgari ücretin 1.37 katı ücret tutarının davalı tarafın da kabulünde olduğu dikkate alınarak, tazminata esas ücretin bu tutar üzerinden belirlenmesi gerekirken hatalı şekilde sigorta müfettişi tarafından yapılan tespite göre 04.12.2004 tarihli kaza için asgari ücretin 1.17 katı üzerinden, 14.12.2005 tarihli kaza için asgari ücretin 1.11 katı üzerinden hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalı olmuştur. Ayrıca bilirkişi hesap raporunda davacının bakiye ömrü tespit edilirken olay tarihi yerine rapor tarihinin esas alınması da doğru olmamıştır. Yapılacak iş; davacının bakiye ömürünün olay tarihi esas alınarak belirlenmesi ile tazminatın davalı tarafın da kabulünde olan asgari ücretin 1.37 katı ücret üzerinden hesaplattılarak bir karar verilmesinden ibarettir. 3-Dava konusu 04.12.2004 ve 14.12.2005 tarihli zararlandırıcı olayların ayrı ve bağımsız iş kazaları olmaları nedeniyle hükme esas hesap raporunda 04.12.2004 tarihli iş kazası için % 11.12 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden hesaplama yapılması isabetli ise de, 14.12.2005 tarihli iş kazası için davacının Kurumca tespit edilen birleştirilmiş % 40.29 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden hesaplama yapılması doğru değildir. Öte yandan, 04.12.2004 tarihli kaza için Kurumca bildirilen gelirlerin ilk peşin sermaya değerinin rücuya tabi kısımının bu kaza için tespit edilen zarar miktarından indirilmesinden sonra, ayrı tutarın 14.12.2005 tarihli iş kazası için tespit edilen zarar miktarından mükerrer indirilmesi de doğru olmamıştır. Yapılacak iş; 04.12.2004 ve 14.12.2005 tarihli kazalar için maddi tazminatların ayrı ayrı tespit ettirilerek, her iki kaza için Kurumca bildirilen gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin rücuya tabi kısımlarının ayrı ayrı indirilerek tazminat miktarlarının tespit edilmesinden ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.