Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3403 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7818 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Refahiye İcra MahkemesiTarihi : 20.12.2005No : 2-3Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin REDDİNE karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı alacaklı, istihkak iddia eden üçüncü kişiyi davalı göstererek İ.İ.K.’nun 99. maddesine dayalı olarak üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir.Borçlu davada taraf gösterilmemiştir. Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İ.İ.K.’nun 96/1. maddesi uyarınca üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İ.İ.K.’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine karşın verilen üç günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü, bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır (İ.İ.K. md. 96/2).Somut olayda, borçlu 20.07.2005 tarihinde uygulanan haciz sırasında hazır bulunmadığı gibi dava konusu eşyaların haczine ilişkin tutanağın İ.İ.K.’nun 103. maddesine göre borçluya tebliğ işlemi de yapılmadığından (haciz tutanağının bir örneği 103 yerine kaim olmak üzere haciz yapılan üçüncü kişinin adresine bırakıldığından), borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamamıştır. Bu durumda, davanın borçluya da yöneltilmesi gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Hal böyle olunca, takip borçlusuna dava dilekçesi ve davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkilinin tamamlanması ve borçlunun göstereceği kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi gerekirken bu yönün gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı alacaklının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.