Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3391 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12002 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : Zonguldak 2. İş MahkemesiTARİHİ : 29/04/2008NUMARASI : 2006/724-2008/301Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı mirasbırakanı sigortalı Y.A.’ın meslek hastalığı sonucu öldüğünü ileri sürülerek tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkeme sigortalının ölüm nedeninin meslek hastalığı (pnömonkonyoz) sonucu olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 1950-1976 yılları arasında davalı işveren ait kömür ocaklarında çalıştığı, 13.3.1992 tarih 1022 sayılı Sağlık Kurulu raporuna göre pnömonkonyoz nedeniyle %23 oranında maluliyetinin bulunduğu, Yüksek Sağlık Kurulu’nun 16.5.1995 tarihli kararıyla meslek hastalığına ait yükümlülük süresinin uzatıldığı, sigortalının 29.1.2006 tarihinde vefat ettiği, mernis ölüm formunda ölüm nedeninin bilinmediğinin belirtildiği, 9.4.2007 tarih ve 76 sayılı Tıbbı Konsey Kararında sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığının, Yüksek Sağlık Kurulu’nun 25.3.2008 tarih 26/1253 sayılı kararında da ölüm nedeninin meslek hastalığı sonucu olmadığının bildirildiği görülmüştür.Sigortalıdaki meslek hastalığının 1992 yılı itibariyle %23 gibi yüksek oranda bulunması, mernis ölüm formunda ölüm nedeninin bilinmediğinin belirtilmesi dikkate alınarak, Adli Tıp Kurumundan ve gerektiğinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınarak şüpheye yer vermeyecek şekilde sonuca gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece bu olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 9.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.