MAHKEMESİ: Aksaray İş MahkemesiTARİHİ: 30/01/2007NUMARASI: 2006/56-2007/5 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1.Dava, davacının,geçirdiği iş kazası sonucu beden güç kaybına uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindirMahkemece,istemin kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştırDavacının, dava dilekçesinde davalı F.A. aleyhine A.İnş.San.Tic.Lmt. Şirketini temsilen ve bu şahıs adına asaleten dava açtığı anlaşıldığı halde A. inş.San.Tic.Lmt Şirketine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmemiştir.HUMK’nun 73.maddesinin açık hükmüne göre mahkeme yasada belirtilen durumlar ayrık olmak üzere tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için Yasaya uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez. Bu nedenle taraflara Anayasanın 36.maddesinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Yasası ve ilgili Tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Mahkemece kamu düzenine ilişkin bu yönün gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan diğer davalıların huzuruyla yargılama yapılarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.2.Öte yandan işverenin,tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun 73.maddesi ve İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Tüzüğü'nün öngördüğü önlemlerin işyerinde alınıp alınmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tesbit edileceği yönü tartışmasızdır..Somut olayda hükme esas alınan 07.07.2003 tarihli kusur raporunda %100 A.Ltd. Şirketine kusur verilmiş diğer davalıların sorumlulukları yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.Bu durumda karara esas alınan kusur raporunun hükme dayanak yapılacak nitelikte ; olmadığı açıktır.Yapılacak iş, işci sağlığı işgüvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanununun 73.maddesi ve Tüzük hükümleri gözönünde tutularak davalıların sorumluluklarını ve kusur oranlarını belirlenmesi için yöntemince rapor alınmak, alınan rapor, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin usule uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan ve davalıların sorumlulukları net olarak ortaya konulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların öteki itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 3.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.