Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3383 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 13661 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Çanakkale İş MahkemesiTARİHİ: 03/11/2006NUMARASI: 2001/821-2006/450 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının,geçirdiği iş kazası sonucu beden güç kaybına uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindirMahkemece,istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkin olduğundan ilk olarak zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, sigortalının meslekte kazanma güç kayıp oranı ve bu orana göre, Kurum tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer yermeksizin araştırılıp saptanması gerektiği söz götürmez. Oysa, mahkemece, açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmadığı ortadadır.506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.506 sayılı Yasanın 19. maddesinde geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı, 31. maddesinde Kurumun, sigortalıya bağlanacak gelirleri yapılan inceleme ve soruşturmalar sonunda ve gerekli belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde tesbit ederek ilgililere yazı ile bildireceği, ilgililerin bağlanan geliri bildiren yazıyı aldıktan sonra bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak Kurum kararına itirazda bulunabilecekleri, itirazın reddi hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesiyle Kurum kararının kesinleşmiş olacağı, 109. maddesinde de sigortalıların iş görmezlik hallerinin tesbitinde, Kurum Sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlar da belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karar bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Sigortalar Kurumunun ilgili Dairesine bildirilmediği, mahkemece Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Dairesi Başkanlığından beden güç kayıp oranının belirlenmesinin istendiği ilgili Dairece olayın ilgili birimlere bildirilmemesi nedeniyle iş kazası sayılıp sayılamayacağı yönünde görüş bildiremeyecekleri, ancak mahkemece istendiği için SSK.'nu bağlamamak kaydıyla beden güç kayıp oranının belirlendiği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya geçici iş göremezlik veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tesbiti ön sorunudur. İş kazasının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Sigortalar Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde giderek Sosyal Sigortalar Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine iş kazasının tesbiti davası açması için önel vermek, tesbit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak sonucuna göre karar vermektir.Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli vehüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.