Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3373 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21617 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalılardan Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının murisi ...'ın 01/03/1999-31/12/1999 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/03/1999-30/04/1999 dönemine ilişkin 60 günlük hizmetinin, 01/07/1999-30/08/1999 dönemine ilişkin 60 günlük hizmetinin 01/09/1999-31/12/1999 dönemine ilişkin 120 günlük hizmetinin tespitine dair talebinin konusuz kalması nedeniyle talebin esası hakkında bir hüküm tesisine yer olmadığına, 01/06/1999-30/06/1999 dönemine ilişkin talebin reddine, davacının 01/05/1999-30/05/1999 döneminde 30 gün süre ile sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Somut olayda, Mahkemece 16/12/2010 tarihinde, 2006/443 E. 2010/971 K. sayılı karar ile, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı Kurum ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz tarafından 29/01/2013 tarihinde 2011/6181 E. 2013/1484 K. sayılı ilamı ile, “mahkemece davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar dinlenilmeden davacının murisi Dilek Danışman'ın 01/05/1999-30/05/1999 tarihleri arasında davalı ....'ne ait işyerinden çalıştığına ve her ne kadar davalı .... nce 30/05/1999 tarihi itibariyle işçi çalıştırılmayacağı bildirilmişse de fiili çalışmanın bulunması halinde bu tarihten sonraki sürenin de tespit edilmesi gerektiği göz önüne alınmadan tüm çalışanların 30/05/1999 tarihi itibariyle çıkışları yapıldığı gerekçesiyle 01/06/1999-30/06/1999 tarihleri arasındaki dönem ilişkin talebin reddi yerinde olmadığı” belirtilerek hükmün bozulduğu görülmüştür.Mahkemece,bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça, eksik araştırma ile davacının murisi ...'ın 01/05/1999-30/05/1999 tarihleri arasında davalı ....'ne ait işyerinde çalıştığının tespitine ve yine eksik araştırma ile 01/06/1999-30/06/1999 tarihleri arsındaki talebin reddine karar verildiği belirtilmiş olmasına rağmen Mahkemece bozma ilamına yanlış anlam yüklenerek “Yargıtay bozma ilamı ile oluşan usuli müktesep hak kuralı da nazara alındığında davacının 01/05/1999-30/05/1999 dönemine ilişkin 30 gün süre ile sigortalı çalıştığının tespitine karar verilmesi noktasında herhangi bir tereddüt bulunmadığı gerekçesiyle” 01/05/1999-30/05/1999 arasındaki talebin kabulü hatalı olmuştur.Yapılacak iş, 01/05/1999-30/05/1999 tarihleri arasına ilişkin dönem bordrolarını getirtmek öncelikle dava konusu dönemi kapsar biçimde bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.