Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3353 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 13618 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş MahkemesiTARİHİ : 24/04/2007NUMARASI : 2007/345-2007/244Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildiDava, iş kazası sonucu %19,2 oranında iş gücü kaybına uğrayan davacının ilk davada talep ve hüküm dışı kalan bakiye maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin aynen kabulüne karar verilmiştir.Dava, nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın tazmini istemine ilişkindir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden kısmi davada hükme esas alınan 23.12.2005 tarihli hesap raporunda davacının gerçek zararı 41.433,41 YTL. olarak bulunmuş, mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu'nca bağlanan gelirin 19.01.2006 tarihine kadar geçerli olan 23.932,93 YTL. peşin sermaye değeri tenzil edilerek karşılanmayan zarar 17.500,19 YTL. olarak tespit edilip talep gözetilmek suretiyle 12.300,00 YTL. maddi zarara hükmedilmiştir.Mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için hüküm tarihine en yakın tarihteki 4447 sayılı Yasa'nın ek 38. maddesi gereğince hesaplanan ve sigortalıya bağlanan gelirdeki artışların Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulmak suretiyle bildirilen miktarın tamamının tazminattan indirilmesi gerektiği açıktır.Mahkemece kısmi davada verilen karardan sonra sigorta tahsisleri peşin değerinde artış olduğuna göre, davanın hukuksal niteliği itibariyle bu artışların Kurumdan sorularak nazara alınması ve bu arada ücretlerde artış olduğu da dikkate alınarak yeniden maddi zarar hesap raporu alınıp ilk davada saptanan miktarı geçmemek üzere bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek eksik inceleme ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.