Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3336 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23490 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı-Karşı Davalı, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin ve çıkarılan borcun iptaline, yeniden aylık bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların faiziyle birlikte ödenmesine;Davalı-Karşı Davacı Kurum ise, yersiz olarak ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini istemişlerdir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davacı-karşı davalının davasının reddine, davalı-karşı davacı Kurumun davasının kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı/karşı davalı ... ile davalı/karşı davacı Kurum vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,2-Davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüne, 3-Dava, davacı/karşı davalı ...’ın, bir kısım hizmet süresi ile yaşlılık aylığının iptali ve davacı/karşı davalı ...’a yaşlılık aylığının borç çıkarılmasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.4-Karşı davalar; a) Davacı/karşı davalı ...’a yersiz ödenen aylıkların, ...’ın hesabına başka kişilerin prim ödemelerini geçirerek işlem yapan ...’in mirasçıları olan davalılar ... ve ...’den faizi ile tahsili,b) Davacı/karşı davalı ... aleyhine yersiz ödenen aylıklardan dolayı .... İcra Müdürlüğünün 2009/2056 sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davacı/karşı davalı ...’ın yaptığı itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece;“Asıl dava yönünden, bozma kararına uyularak; davacı/karşı davalı ...'ın 01.08.1996 tarihli kurum işlemi iptali isteminin reddi ile kesildiği tarihten itibaren kendisine yasal faiziyle birlikte yaşlılık aylığı ödenmesi talebinin reddine, Karşı davalardan ... aleyhine yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında; ... İcra Müdürlüğünün 2009/2056 sayılı dosyaya ilişkin itirazın iptali ile ...'a % 20 icra inkar tazminatı yükletilmesine, Karşı davalardan, davacı/karşı davalı ...’a yersiz ödenen aylıkların, ...’ın hesabına başka kişilerin prim ödemelerini geçirerek işlem yapan ...’in mirasçıları olan davalılar ... ve ...’den faizi ile tahsili davasında; toplam 27.589,45 TL’nin 22.172,07 TL’si ..., ..., ... tarafından müştereken müteselsilen ve geri kalan 5.417,38 TL nin ... ve ... tarafından müştereken müteselsilen ...na ödenmesine,” karar verilmiştir.Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerin iadesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96. maddesinde hükme bağlanmıştır. Ancak Kurum memurlarının sorumluluğuna ilişkin 5510 sayılı Kanunda herhangi bir hüküm yoktur. Bu nedenle memurların sorumluluğu genel hükümlere göre belirlenmelidir.Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir. Hukuki bir işlemde açıklanan irade ve hukuka aykırı fiil dışında borç kanundan doğmuş olabilir. Haksız fiilden doğan sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Somut olayda, şifresi ile işlem yapılan davalılar murisi ...’in usulsüz prim girişini bizzat gerçekleştirdiği konusunda şüpheden öteye yeterli kanıt elde edilememiştir. O halde ...’in haksız bir fiilinden söz edilemeyeceğinden, davalıların; davacı/karşı davalı ...’a yersiz ödenmiş olan dava konusu borçtan sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Yapılacak iş; ...’a yersiz ödenen aylıkların, Rafet Erdem’in mirasçıları olan davalılar ... ve ...’den faizi ile tahsili ilgili davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalılar ... ve ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ...'e iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı-karşı davalı ...'a yükletilmesine, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.