Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3329 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21238 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, 01/07/2003-13/05/2008 tarihleri arasındaki prime esas kazançlarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDavacı, 01.07.2003 – 13.05.2008 tarihleri arasındaki prime esas kazançlarının tespitini istemiştir.Mahkemece; davacının davalı ...'nde çalıştığı sürelerden 15.07.2004 – 14.05.2008 tarihleri arasındaki 1.286 gün prim süresine karşılık prime esas kazancının Kurum'a bildirilen prime esas kazanca ilaveten 9.818,21 TL daha fazla prime esas kazanç olması gerektiğinin tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 15.07.2004 – 14.05.2008 tarihleri arasında davalı ...'nde çalışması bulunduğu, davacının çalışmalarının asgari ücret üzerinden bildirildiği, davacının 01.03.2003 – 28.02.2005 döneminde TİS'ten kaynaklanan ücret, ikramiye, ilave tediye, görev tazminatı, yemek yardımı, sosyal yardım ve taşıt yardımı için davalı üniversite aleyhine açtığı .... İş Mahkemesinin 2006/1236 Esas ve 2008/1245 Karar sayılı dosyasında; bilirkişi tarafından, fark hesaplamasına esas olan ücretin tespitinde, davacının sendikaya üye olduğu ve yasal olarak iş sözleşmesinden yararlanacağı 15.07.2004 tarihindeki çıplak ücretine TİS ile getirilen 37/E maddesindeki 01.09.2004 tarihinde uygulanması gereken %5 zam oranına göre tespit yapacağını belirterek buna göre hesaplama yapııldığı, dava sonucunda 21.08.2008 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 75,24 TL ilave tediye, 317,24 TL ikramiye, 23,32 TL görev tazminatı, 385,93 TL sosyal yardım alacağının tahsiline karar verildiği ve karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, yine davacı tarafından; TİS'ten yararlandırılması gerekirken asgari ücret ödendiği, 01.03.2003 – 28.02.2005 dönemine ilişkin isteklerinin .... İş Mahkemesi'nin 2006/1236 Esas sayılı dava dosyasına konu edildiğinden 01.07.2005 tarihinden sonraki dönem için TİS'ten kaynaklı ücret farkı ve diğer sosyal hak ve alacaklarının tahsili için açılan davada .... İş Mahkemesinin 2008/288 Esas ve 2009/53 Karar sayılı dosyasında; bilirkişi tarafından; TİS'teki oranlara göre davacının 01.03.2005 – 28.02.2006 tarihleri arasındaki günlük ücretine 4,00 TL zam yapılacağının, yani ücreti asgari ücretten ödenen davacıya her gün için 4,00 TL brüt ücretin eksik ödendiğinin, 01.03.2006 tarihinden itibaren %3 zam yapılacağının, 01.09.2006 tarihinden itibaren yine %3 zam yapılacağının bildirildiği, mahkemece 10.11.2008 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının, 2.285,00 TL ücret farkı, 2890,00 TL ikramiye, 1.291,00 TL sosyal yardım, 19,26 TL taşıt yardımı, 134,00 TL giyim yardımı, 2.040,00 TL ilave tediye, 592,00 TL görev tazminatının tahsiline karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, iş bu dosyada alınan bilirkişi raporunda ise uyuşmazlığın; davacının çalışma süresince ödenmeyen ve .... İş Mahkemelerinin dosyalarındaki 01.07.2005 – 13.05.2008 dönemlerine ilişkin ek ücretlerinin prime esas gelir olarak Kurum'a bildirilmemiş olması nedeniyle bu mahkeme ilamlarında bildirilen alacakların primse esas gelir olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda olduğu belirtilerek davacının ücretine ikramiye, görev tazminatı, sosyal yardım, taşıt ve giyim yardımı eklenerek bildirilen ücretle aralarındaki farkın bulunduğu anlaşılmıştır.506 sayılı Yasa'nın 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Yasa'nın 36. maddesi ile değişik 77/2. maddesinde; “ Şu kadar ki; ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile ...'nca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmaz. Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur. ” hükmü yer almaktadır.506 sayılı Yasa’nın 77/1 fıkrasında prim hesabında göz önünde tutulacak kazançlar belirtilmiş, 77/2. fıkrasında ise bunun istisnaları gösterilmiştir. Fıkrada ifade edildiği biçimde sosyal amaçlı olarak veya işverenin yasa ve sözleşme dışında sigortalısına yaptığı yardım ve ödemeler prim hesabında nazara alınmazlar ve prime tabi tutulmazlar. Bu ödeme veya yardımlar ücret ve benzeri ödemelerden tamamen farklı nedenlere dayanırlar. İşin karşılığı olmaktan ziyade insani değer yargıları sonucu verilirler. Yasa bunları sayarak belirtmiştir. Bu yardımlar ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar, yemek, çocuk ve aile zamlarıdır.Burada ayni yardımlar özellik gösterir. Ayni yardımdan amaç; sosyal veya kişisel bir ihtiyacın karşılanması yolunda yapılan bir yardımdır. Yardımın ayni veya para olarak yapılmasının önemi bulunmamaktadır. Örneğin; işverenin sigortalılarına dağıttığı elbise, ayakkabı, sigortalı çocukları için, kitap, kırtasiye gibi yardımlar, doğrudan aynı nitelik taşımasına karşın bu yardımlar yemek bedeli, taşıt gideri, yakacak bedeli, dikiş ücreti mesken veya sağlık yardımı, öğrenim yardımı türünden nakitte olabilir. Bu tür somut biçimde belli edilmiş bir ihtiyaca yönelik yardımlar ayni yardım olarak kabul edilir ve prim hesabında dikkate alınmazlar.Somut olayda ise; yukarıda anılan ve prime esas alınacak kazançlar dışındaki kalemleri de davacının prime esas kazancına dahil ederek sonuca giden bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.Mahkemece yapılacak iş; davacının prime esas kazançlarını anılan Yasa maddeleri gereğince belirleyerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.