Mahkemesi : Kumluca İcra MahkemesiTarih : 21.02.2006No : 8-19Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.96. ve devamı maddalerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 22.11.2004 ve 26.01.2005 tarihlerinde takibe konu bonoda belirtilen; borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir. İİK.97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır.Dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgelerden; davacı ve borçlu şirketlerin borç doğumundan önceki tarihlerde haciz adresinde faaliyetleri olduğu aralarında organikbağ bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu olgular dava konusu hacizli malların borçluya ait olduğunun kabulu için tek başına yeterli değildir. Davacı şirket borç doğumundan çok öncesinde bu adreste faaliyette bulunduğundan ve ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğundan malların kendisine ait olduğunu kesin ve güçlü deliller ispatlaması halinde; davanın kabulu gerekeceği açıktır.Davacı 3.kişi hacizli mallara ilişkin olarak eski tarihli bir kısım faturalar ibraz etmiştir. Davacı ve borçlu şirket tacir olup ticari defter tutmakla yükümlüdürler. Bu nedenle; kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri mallara ilişkin faturaların yevmiye defterinde malların ise envanterlerinde kayıtlı olması gerekmektedir.Mahkemece; bu yönde bilirkişi incelemesi yapılmış ise de; alınan raporlarda davaya konu 22.11.2004 ve 26.01.2005 tarihli hacizli mallara ilişkin net bir inceleme yapılmasının ötesinde dava konusu olmayan bilgisayar gibi mallarda değerlendirmeye alınmış inceleme ticari defterlerin kapanış tasdikleri olup olmadığı, kısacası delil niteliğinde bulunup bulunmadığına ilişkin bir açıklamada yapılmadığından yetersiz olup itibar edilmemiştir.Yapılacak iş; davacı 3.kişi ve borçlunun ticari defterlerinin istenilerek konusunda uzman bilirkişiden bu defterlerin TTK. 69 ve 70 maddelerinde belirtilen şekilde davacı lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığı açıkça belirlendikten sonra 22.11.2004 ve 26.01.2005 tarihli hacizlerde yer alan taşınır malların davacının sunduğu faturalarda yer alıp almadığı; bu faturaların ve malların ticari defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı saptanarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davacı 3.Kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.