Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3253 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26684 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, Alman rant Sigorta başlangıç tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak tespitine, borçlanmasının müracaat tarihindeki değerle borçlanabilceğini ve yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2) Dava, davacının Alman Rant Sigortası başlangıç tarihinin, Türkiye'de de sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti,Türk vatandaşı iken geçen Alman Rant Sigortasına tabi zorunlu prim ödeme sürelerini davalı Kurum'a müracaat tarihindeki değerlerle borçlanabileceğinin tespiti ve yaşlılık aylığı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Türk vatandaşı iken yurt dışında iken borçlanmaya esas sürelerinden dilediği kadarını 3201 SY kapsamında borçlanabileceğinin ve Türkiye sigorta başlangıç tarihinin Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 23.01.1983 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiş, davacının yaşlılık aylığı istemi tefrik edilmiştir.5510 sayılı Kanun'un 38. maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır. Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. 3201 sayılı Kanun'un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesinin son fıkrasında "Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz." hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29. maddesinin 4. bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Öte yandan borçlanmaya yönelik prim talebiyle ilgili olarak; 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un "Borçlanma Tutarı ve Borçlanma Tutarının İadesi" başlıklı 4. maddesine göre borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32'sidir. Somut olayda, davacının 29/01/1979 tarihinde fiili çalışmasının başladığı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle 23/01/1983 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi bozma nedenidir. Ayrıca; davacının Türk vatandaşı iken yurt dışında iken borçlanmaya esas sürelerinden dilediği kadarını 3201 SY kapsamında borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesi doğru ise de; davacının borçlanma tutarının 25/11/2013 başvuru tarihine göre belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken bu husuta bir karar verilmemesi de bozma nedenidir. Mahkemece, yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacının Almanya'da fiili (eylemli) çalışmasının başladığı 29/01/1979 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulüne ve borçlanma tutarının 25/11/2013 başvuru tarihine göre belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.