Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3234 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3205 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Çorlu İş MahkemesiTARİHİ: 06/11/2008NUMARASI: 2007/82-2008/757Davacı murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı ile davalılardan Ö.Çelik Yapılar İnş. Tic. San. Ltd. Şti. Ve S. Z. İnş. San. Tic. Ltd. Vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına göre davalılar Ö.Ltd. Şirketi, S.Z. İnş. ve San. Ltd. Şirketi'nin ve davacı O.n G.ün tüm, davacı M.G.ün 2 nolu, davacılar F. ve M.G.ün 3 nolu bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece verilen 28.11.2005 tarihli karar Dairemizin 27.11.2006 tarihli kararı ile davacı Meral Gümüş'ün maddi zararından Borçlar Kanunu'nun 43. ve 44. maddesi gereğince hakkaniyet indirimi yapılmaması gerektiği ayrıca davacı anne ve babaya SGK'ca bağlanan aylığın en son peşin sermaye değeri düşülüp SGK'ca karşılanmayan zarar miktarı bulunmadan bilirkişi tarafından hesaplanan maddi zararın aynen hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte varılan sonuç doğru olmamıştır.Ölüm nedeniyle desteğini yitirenlerin mahrum kaldıkları destek zorarının miktarının belirlenebilmesi için hüküm tarihine en yakın tarihteki verilerin gözönünde tutulması gerekir. Mahkemece bozmaya konu kararın verildiği 28.11.2005 tarihinden sonra sigorta tahsisleri peşin değerinde aylık bağlama katsayısında değişiklik olduğu gibi bilinen devre değiştiğinden sigortalının zararın hesabında esas alınacak ücrette de değişiklik olmuştur.Mahkemece 06.11.2008 tarihinde hüküm kurulduğu halde hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre daha açık bir anlatımla ücrette meydana gelen değişiklik gözetilerek davacının maddi zararı hesaplattırılarak bundan SGK.'ca bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihteki peşin sermaye değeri düşülmek suretiyle karşılanmayan zararın tespit edilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hüküm tarihinden çok önceki bir tarih olan 21.07.2005 tarihinde bilirkişi raporunda bulunan maddi zarardan SGK.'ca bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihteki peşin sermaye değeri düşülmek suretiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.3-Davacı anne ve babanın maddi tazminat istemine gelince;Sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 69/1. maddesinde " geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen " ibareleri 29.7.2003 tarihli 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile değiştirilerek " sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı yasaya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere bunlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan " ibareleri getirilmiştir. Bu tür yasaların yürürlüğe girmeleri ile birlikte derhal tesirini husule getireceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. H.G.K.'nun 06.04.2005 tarihli, 2005-10-183 Esas, 2005-241 Karar nolu kararıda bu yöndedir.Hal böyle olunca davacılar yararına olduğu anlaşılan 4958 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasa'nın 69. maddesinin ihtilafa uygulanacağının, ölüm aylığı bağlanma hakkını doğuran olayın anılan yasa değişikliği olduğu dikkate alınarak şartların varlığı halinde davacılara değişikliği takip eden aybaşı olan 01.09.2003 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanabileceğinin kabulü gerekir.Ne var ki somut olayda SGK. Başkanlığınca ölen sigortalının davacı anne ve babanın geçimini sağlamadığı gerekçesiyle gelir bağlama taleplerinin reddedildiği anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; davacı anne ve babaya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan gelir veya aylık alıp almadıklarını açıklattırmak, alıyor iseler maddi tazminat taleplerini şimdiki gibi reddetmek,gelir ve aylık almıyor iseler SGK. Başkanlığını hasım göstermek suretiyle ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemli dava açmaları için önel vermek, o davayı bu dava için bekletici mesele sayarak bu davacıların maddi tazminat istemleri ile ilgili çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacılar M.,F.ve M. G.ün bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgililere yükletilmesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.