Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3204 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2409 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Ankara 4. İş MahkemesiTARİHİ: 02/12/2008NUMARASI: 2005/1364-2008/726Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava 17.06.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 8,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece iş kazasında davacının % 40, davalı işverenin ise % 60 oranında kurulu olduğuna ilişkin kusur bilirkişi raporu karar esas alınmak suretiyle, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, davalı H.Ecza Deposu AŞ’de ilaç dağıtımında görevli motorlu kurye olarak çalıştığı, olay günü, işverene ait motorla bir eczaneye yetiştirilmesi gerekli ilaç paketini götürmekte iken, kullanmakta olduğu motorun devrilerek önündeki koridorda ilerlemekte olan dava dışı S.Y.ın sevk ve idaresindeki ...plakalı kamyona arkadan çarpması ile meydana gelen trafik iş kazası sonucu % 8,00 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.Olayla ilgili olarak düzenlenen 31.07.2006 tarihli bilirkişi raporunda ve aynı bilirkişilerin düzenlediği 26.12.2006 tarihli ek raporda işverenliğin kusursuz, kazalının ise % 100 oranında kusurlu olduğu, belirtilmiştir. Davacı tarafın itirazı üzerine alınan 18.09.2007 tarihli kusur raporunda ise, işverene % 40, kazalıya ise % 60 oranında kusur verilerek kusur dağılımına gidilmiş, davalı tarafça bu rapora itiraz edilmişse de ikinci alınan rapor hükme esas alınmıştır.Bu duruma göre kusurun aidiyeti ve dağılımı açısından aynı olay nedeniyle farklı değerlendirmelerinin bulunduğu ortadadır. Hal böyle olunca Mahkemece kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden 18.09.2007 tarihli kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa'ya aykırı olmuştur.Yapılacak iş; trafik ve işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yukarıda açıklandığı biçimde yeniden inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek kusur raporları arasındaki çelişki giderilmek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan, 77.maddenin öngördüğü koşulları içermeyen18.09.2007 tarihli kusur raporunun hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, temyiz eden davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.