MAHKEMESİ: Nevşehir 1.Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/02/2006NUMARASI: 261-17Davacı, Kurum tarafından emekli maaşının 1/4'ü üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bağlanan yaşlılık aylığına davalı Kurum tarafından konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davacının ortağı olduğu “otel işletmesi” iş yerine ait 2003/11,12, 2004/1-10 dönemlerine ait prim borcundan dolayı Nevşehir Sigorta Müdürlüğü’nün 2005/9615 esas sayılı dosyasından davacı hakkında takip başlatıldığı, davalı kurumdan almakta olduğu yaşlılık aylıklarına 28.11.2005 tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa uyarınca haciz konularak, kesinti yapıldığı ve kesintilerin halen devam ettiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 5198 sayılı Yasa'nın 17. maddesi ile 506 sayılı Yasa'nın 121. maddesinin birinci fıkrasına "nafaka borçları" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve bu Kanunun 80 inci maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar" ibaresi eklenmiştir. 5198 sayılı Yasa'nın 17. maddesi yayımı tarihi olan 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. yasanın yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığına prim borçlarından dolayı haciz konulabileceği ortadadır. Ayrıca davalı Sosyal Sigortalar Kurumu harçtan muaf olduğu halde başvurma harcının yargılama giderleri içine katılarak davalının harçtan sorumlu tutulması da isabetsiz olmuştur.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.