MAHKEMESİ: İskenderun İş MahkemesiTARİHİ: 21/02/2008NUMARASI: 2005/2427-2008/48Davacı,davalı işveren nezdinde çalıştığı günlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunigerektirici nedenlere göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, davacının 18.7.1995-31.5.1996, 18.10.1996-31.5.1997, 4.9.1997-1.5.1998 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 17.3.1997-31.5.1997, 4.9.1997,31.12.1997, 1.1.1998,31.5.1998 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine, 25.1.1997 tarihinden önceki istemin ise hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalı işyerinde futbolcu olarak çalıştığına dair 18.7.1995-31.5.1996, 18.10.1996-31.5.1997, 4.9.1997-1.5.1998 tarihleri aralarını kapsayan noter onaylı Tek Tip Profesyonellik Sözleşmelerinin bulunduğu , Türkiye Futbol Federasyonu’nun 23.9.2005 tarihli yazına göre de davacının uyuşmazlık dönemlerinde davalı spor kulübünde futbolcu olduğunun bildirildiği, davalı işyerinden davacı adına 25.1.1997 tarihli işe giriş bildirgesinin 19.2.1997 tarihinde, 15.3.1998 tarihli işe giriş bildirgesinin ise 14.4.1998 tarihinde kuruma verildiği, hizmet cetveline göre davalı işyerinde geçen çalışmalarından 25.1.1997-16.3.1997 arasında 51 günün Kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten 506 sayılı Yasa'nın 79/8 maddesi gereği bu tür davaların 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de davacının başka bir işverenin işyerinde çalışmaksızın uyuşmazlık dönemlerinde davalı işyerinde futbol sezonlarında çalıştığı ve bu çalışmaların işe giriş bildirgesi düzenlenerek kısmi şekilde Kuruma bildirildiği bordro tanıklarının beyanlarıyla da açıkça belli olmaktadır. Bu durumda davacı aynı işverenin işyerlerindeki uyuşmazlık dönemi olan sözleşme kapsamındaki sürelerde hizmet akti ile çalıştığından, giriş bildirgesinin verildiği 25.1.1997 tarihi öncesindeki istem yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. . Somut olayda sözleşme kapsamında kalan ve bordro tanıklarınca doğrulanan 18.7.1995-31.5.1996 , 18.10.1996-24.1.1997 tarihleri arasındaki süreler yönünden davanın kabulü yerine hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 5.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.