MAHKEMESİ: Osmaniye 1. Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ: 24/07/2006NUMARASI: 2002/758-2006/387Davacı, davalı işveren kooperatif nezdinde çalıştığı günlerin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının SS Y. Y.Konut Yapı Kooperatifindeki çalışmaları yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacının SS Y.Y.Apartmanındaki çalışmalarına gelince;Dava, davacının 1998-31.07.2002 tarihleri arasında davalıya ait apartman işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacının davalı apartman yöneticiliği emrinde kapıcı olarak çalıştığına dair talep ve iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Somut olayda;davacın davalı apartman yönetimi emrinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin verilmediği, davalı apartman işyerine ait işyeri tescil kaydının bulunmadığı,davacı tarafından birisi 2001 tarihli,diğerleri tarihsiz olmak üzere üç adet apartman aidat listesi ile elektrik ve telefon faturalarının ibraz edildiği, aidat listesinden apartmanın 36 daireden oluştuğu, zabıta araştırmasına göre tanık A.A.’nun M.T. sitesinde oturmadığının tesbit edildiği, dinlenen tanıkların beyanlarının davacının çalışmasının konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; dava konusu çalışmanın kapıcılık hizmeti olduğu göz önünde bulundurularak, davalı apartmana ait yönetim kurulu ve kat malikleri kurulu karar defterlerinin getirtilerek davacının çalışması ile ilgili karar alınıp alınmadığını araştırmak, soruşturmanın genişletilerek davalı apartmanda uzun süre ikamet edenler, komşu apartmanda uzun yıllar oturanlar veya komşu yada yakın yerlerde çalışanlar dinlenerek çalışma olgusunu, başlangıç ve bitiş tarihlerini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.