Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3157 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 5712 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. İş MahkemesiTARİHİ: 16/02/2007NUMARASI: 2004/2158-2007/53Davacı, davalı işveren nezdinde 31.1.1994-10.8.2004 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, görev yönünden reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 31.01.1994-10.08.2004 tarihleri arasında davalıya ait minibüs işletmesi işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece,1475 sayılı yasanın 5.maddesi uyarınca, 507 sayılı Yasa'nın 2.maddesindeki tarife uygun işyerlerinde bu kanun hükümlerinin uygulanmayacağı, bu nedenle iş mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Yasa'nın 2.maddesine göre, bir hizmet akdine dayanarak bir veya bir kaç işveren tarafından çalıştırılanlar, bu Kanuna göre, sigortalı sayılır.Aynı Yasa'nın 6.maddesinde; çalıştırılanlar işe alınmalarıyla kendiliğinden "sigortalı" olurlar.Hal böyle olunca taraflar arasındaki çalışma ilişkisinin hizmet akdi niteliğinde olduğu açık-seçiktir. 506 sayılı Yasa'nın 134.maddesine göre ise, bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülmesi gerektiğinden, işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.Yapılacak iş; davacı çalışmalarının hizmet akdine dayalı olarak geçtiği kabul edilerek işin esasına girmek,506 sayılı Yasa m.79/10 uyarınca davacının çalışma olgusunu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı'ya iadesine, 28.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.