Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3150 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26439 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, Kurum işleminin iptaliyle 15/10/1991 tarihli borçlanma talebinin talep tarihindeki asgari prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitiyle, Türk vatandaşı iken geçen borçlanmaya esas tüm sürelerinden dilediği kadarını borçlanma hakkı olduğuna karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, 15.10.1991 tarihli borçlanma talebini reddeden kurum işleminin iptali ile yurda kesin dönüş şartı aranmaksızın 15.10.1991 tarihli borçlanma talebinin talep tarihindeki asgari prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitine,davacının 27.06.2013 tarihli borçlanma talebini reddeden kurum işleminin iptali ile Türk vatandaşlığını kaybetmeden önceki borçlanmaya esas tüm sürelerinden dilediği kadarını borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının 15.10.1991 tarihli borçlanma işlemini reddeden kurum işleminin iptali ile yurda kesin dönüş şartı aranmaksızın borçlanma talebinin günlük 3,50 USD bedeli üzerinden geçerli olduğunun tespiti ile bu yöne ilişkin aksine kurum işleminin iptaline karar verilmiş ise de davacının 27.06.2013 tarihli borçlanma talebi ile ilgili istemi hakkında hüküm kurulmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 297/2.maddesine göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."Somut olayda, davacının dava dilekçesindeki tüm talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.