Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3063 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 6939 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: Karaman İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/11/2007NUMARASI: 2007/126-2007/218Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık davacı 3.kişi durumundaki Ziraat Bankası A,Ş’nin rehin hakkına dayalı istihkak davasına ilişkindir.(İİK.96/1)Mahkemece, borçlu ile davacı 3.kişi arasında düzenlenen bireysel kredi sözleşmesi uyarınca imzalanan 06.06.2006 tarihli taahhütnamenin borçlunun Bağ-Kurdan almış olduğu yaşlılık aylığının tamamının davacıya devri anlamına gelmediği,borçlunun muvafakati ile davalı alacaklı tarafından almış olduğu yaşlılık aylığının tamamının haczedilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının rehin hakkı yönünden değerlendirme yapılmaksızın varılan sonuç doğru görülmemiştir.İİK’nun 96/1.maddesi uyarınca istihkak iddiasında bulunmak ve dava açmak için mülkiyet hakkına sahip olmak koşul değildir.Rehin hakkı sahibi de rehin hakkına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunabilir ve dava açabilir.Borçlu ile davacı 3.kişi banka arasında,5458 Sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Kanuna istinaden 06.06.2006 tarihli bireysel kredi sözleşmesi imzalanmış biriken prim borçlarının ödenmesi amacıyla borçluya tüketici kredisi kullandırılarak prim borçları ödenmiş ve davacıya 01.07.2006 tarihinden itibaren Bağ-Kur tarafından yaşlılık aylığı bağlanmıştır.Borçlu ile davacı 3.kişi arasındaki bireysel kredi sözleşmesi ekinde yer alan 06.06.2006 tarihli taahhütname hükümleri uyarınca borçlu Bağ-Kur tarafından bağlanan yaşlılık aylığının Ziraat Bankası Karaman Şubesine aktarılmasını ve bağlanacak yaşlılık aylığının tamamını kredi borcu bitinceye kadar davacı 3.kişi bankaya rehnetmiş ve kredi sözleşmesine uygun olarak ta davacı banka şubesine yatan yaşlılık aylıklarından kredi borcu düzenli olarak Mart 2007 tarihine kadar tahsil edilmiştir.Alacaklı tarafından yapılan takip nedeniyle önce 12.01.2007 tarihinde borçlunun aldığı yaşlılık aylığının ¼ ‘ü haczedilirken borçlunun muvafakati ile maaşın tamamına 27.03.2007 tarihinden itibaren haciz konulduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.Davaya konu hacizlerden önce, Borçlu ile davacı 3.kişi arasında HGK’nun 13.11.1996 gün ,E;96/19-609,K;96/764 sayılı kararında vurgulandığı şekilde geçerli bir “taşınır rehni “sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye dayalı olarak davacı bankaya yatırılan yaşlılık aylıklarının kredi borcu olarak davacı tarafından tahsil edildiği açık olduğundan söz konusu yaşlılık aylıklarının rehin hakkı ile kısıtlı olarak haczedilmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken isteğin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.