Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3022 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 224 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/03/2006NUMARASI: 2004/679-2004/626Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açtığı istihkak davasıdır.Davacı alacaklı davalı 3.kişi şirketin haczedilen taşınırlara ilişkin ileri sürdüğü istihkak iddiasının kaldırılmasını istemiştir.Davalı 3.kişi durumundaki S. D.Kuaför ve Kozmetik Ltd..haczedilen taşınırların kendisine ait olduğunu, kaldı ki takibin danışıklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.İİK.’nun 99.maddesi uyarınca açılan istihkak davasının dinlenebilmesi koşullarından birisi de geçerli bir alacağa dayalı olarak takip yapılmış olmasıdır.Takip dayanağı bono adresi haciz adresi olmasına karşın borçluya ödeme emri haciz adresinde tebliğ edilememiş; Borçlu 05.04.2004 tarihinde icra dairesine gelerek borcun tamamını ve bu arada bono için talep edilen % 98 yıllık faizi kabul etmiş ve lehine olan sürülerden de feragat ederek takibi kesinleştirmiştir.Davacı alacaklı ile sıhri hısım olduğu davalı 3.kişi tarafından ileri sürülen ve reddedilmeyen sıhri hısımlık dolayısıyla olaydan haberdar olan davacı alacaklı ile borçlu arasındaki işlemler danışıklıdır.Alacaklı ile borçlu arasındaki görünürdeki takip dayanağı borç belgesi borçlu tarafından danışıklı olarak düzenlendiği anlaşıldığından 3.kişi, bu belge ve belgeye dayalı işlemlerle bağlı değildir. Bu nedenle danışığa dayalı istihkak davasının dinlenmesi hukuken mümkün değildir. Bundan başka, dava konusu taşınırlar 20.04.2004tarihinde davalı 3.kişi durumundaki şirket işyeri adresinde 3.kişi vekilinin yüzüne karşı borçlunun yokluğunda haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesinin 1.fıkrasında öngörülen “bir taşınır malı elinde bulunduran bir kimse onun maliki sayılır.” Hükmü uyarınca mülkiyet karinesi 3.kişi yararınadır. Davacı alacaklı bu yasal karinenin aksini, diğer anlatımla hacizli malların borçluya ait olup 3.kişinin elinde bulunmasını haklı gösterir hukuki ve fiili sebep ve olayları ispat edememiştir.Davalı 3.Kişinin borçludan haciz adresini devraldığına ilişkin hiçbir kanıt bulunmadığı gibi bu iş yerinin daha önce borçlunun da ortağı olduğu A._A. Kuaför ve Kozmetik Ltşti’ne ait iken davalı 3.kişi tarafından bu şirketten devralmasının iş yeri devri olarak nitelendirilemeyeceği açıkça ortadadır.Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalı (3.kişi)’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(3.kişi)ya iadesine, 26.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.